Bence basına bir demeçte bulunmalısın ne kadar erken olursa o kadar iyi olur. | Open Subtitles | هو أن تكذب عليهم أعتقد أنه لابد أن تدلي بتصريح للصحافة وكلما أسرعت بهذا، كان أفضل |
İstediğimi almama yardım etmeye ne kadar erken karar verirsen ben de o kadar erken hayatını iyileştiririm. | Open Subtitles | وكلما أسرعت في مساعدتي لأُحصِّل ما أريد كلما أسرعت في جعل حياتك أفضل بكثير |
Buraya ne kadar erken dönerse o kadar erken anlarız. | Open Subtitles | وكلما أسرعت (بيلا) بالتواجد هنا، كلما أسرعنا ببحث الأمر |
Sevkiyat işini Ne kadar çabuk halledersem o dallamayı o kadar hızlı yakalarım. | Open Subtitles | وكلما أسرعت في إخراج هذه الشحنة، كلما كان نيلي من هذا الوغد أسرع. |
Sonuçta benim eniştem ve o da bu ailenin bir parçası. Ne kadar çabuk alışırsan o kadar iyi edersin. | Open Subtitles | حسناً ، إنه زوج شقيقتي، وهو جزء من عائلتي وكلما أسرعت في معرفته كلما كان أفضل |
O, dönüşüm geçiriyor ve eski dostuna ne kadar hızlı elveda der ve kurtulursan sen ve adamların o kadar güvende olacaksınız. | Open Subtitles | هو مصاب وكلما أسرعت بتوديع صديقك السابق |
Ama bu olayı ne kadar hızlı sonlandırırsan Christopher'ı o kadar erken görürsün. | Open Subtitles | وكلما أسرعت في أنهاء هذا الوضع قريباً سوف تلتقي مع (كريستوفر). |
Öyleyse kendini affedip hayatına devam et. Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi. | Open Subtitles | عندئذٍ تسامحين نفسك وتمضين قدماً وكلما أسرعت كان أفضل |
Ne kadar çabuk yaparsan, o kadar çabuk gidersin. | Open Subtitles | وكلما أسرعت في صنعه كلما أسرعت في الخروج من هنا |