Tek yaptığı puding yemek bulmaca çözmek, daha çok puding yemek. | Open Subtitles | وكل ما فعله اكل بعض من السجق وحل الكلمات المتقاطعة واكل المزيد من السجق |
Kale yaparak bir saat geçirdik ve onun Tek yaptığı delik kazmaktı. | Open Subtitles | قضينا ساعة بناء قلعة الرمال، وكل ما فعله كان حفر حفرة. |
- Tabi, zar zor. Karadan havaya atılan füzelerden kaçınmak zorunda olan bendim. Onunsa Tek yaptığı bileklere kelepçe geçirmek. | Open Subtitles | أنا من اضطررت لمراوغة قذيفة صاروخية بالهواء وكل ما فعله هو وضع الأصفاد بأيديهم |
Yüce İsa'yı ve benim için yaptığı her şeyi düşününce... | Open Subtitles | عندما أفكر بألوهية المسيح وكل ما فعله لي |
Yüce İsa'yı ve benim için yaptığı her şeyi düşününce... | Open Subtitles | عندما أفكر بألوهية المسيح وكل ما فعله لي |
Stalin'in Tek yaptığı başını sallamak ve kısaca "teşekkür etmek" oldu. | Open Subtitles | الذى ستخلفه وراءها القنبلة الذرية وكل ما فعله (ستالين) هو أنه أومئ برأسه قائلاً : "شكراً جزيلاً"، هكذا بأقتضاب شديد |
Tek yaptığı korna çalmaktı! | Open Subtitles | وكل ما فعله كان التزمير! |