sonuç olarak, Yıldız Geçidi Komutası'nın çok değerli bir üyesi öldürüldü. | Open Subtitles | وكنتيجة , عضو قيم جداً من قيادة بوابة النجوم تم قتله |
Benim şirketim Fark haberlerle ilgileniyor ve sonuç olarak aslında bu patenti ihlal etmiyorduk. | TED | الآن، فارك، شركتي تتعامل ظاهريا مع الأخبار، وكنتيجة لم ننتهك براءة الاختراع هذه. |
sonuç olarak bugün hâlâ, yüksek kalitede eğitim isteyen ve bunu hak eden pek çok kişiye yeterli kontenjan bulunmuyor. | TED | وكنتيجة لذلك، لا توجد اليوم مقاعد كافية للكثير من الناس الذين يرغبون ويستحقون تعليما ذا جودة عالية |
ve sonuç olarak-- bu küçük engeli aştıktan ve ikinci kez sınava girdikten sonra-- beni okula kabul ettiler. | TED | وكنتيجة لذلك -- بمجرد أن تغلبنا على العقبة الصغيرة، وأضطرينا لأن نختبر مرتين-- لقد قبلوني. وليس ذلك فقط -- |
bunun sonucunda patent trolü, davayı kazandığını duyurabiliyor. | TED | وكنتيجة لذلك، يستطيع سارق البراءة أن يدعي أنه كسب القضية. |
- Sonuçta, bir sis kümesine girdim. - Sıradan bir sis miydi? | Open Subtitles | وكنتيجة لذلك، انتهى بى المطاف فى الضباب - أكان هذا ضباباً طبيعياً؟ |
Ve bu, birinin diğerinin karşısında olması açısında gerekliydi, ve bunun sonucu olarakta, her nerede bulabilirseniz, dost edinmek zorundasınız. | TED | وكان من الضروري بعض الأحيان أن يناقضا بعضهما البعض، وكنتيجة لذلك يجب أن يكون لك صداقات متى ما وجدت فرصة لذلك. |
oldu. sonuç olarak, Amerika Birleşik Devletleri civarında Mildred tipik bir fabrika işçisi. | TED | وكنتيجة لذلك , ميلدريد هي نموذجية لعمال المصانع الحاليين في الولايات المتحدة |
sonuç olarak; bir şehri sevenler, şehrin kazanımları, üretken sınıfları ve dünyayı yönetecek belediye başkanları hakkında konuşmayı severler. | TED | وكنتيجة لذلك، المتحمسون للمدن يتحدثون عن انتصار للمدينة، للطبقة المبدعة، ورؤساء البلديات الذين سيتحكمون في العالم. |
sonuç olarak, bunun gerçekliğine inanmaya başlıyorum; bir metre ötede bir kırmızı domates var. | TED | وكنتيجة سأعتقد بأن هذا هو الواقع بأن هناك طماطم حمراء على بعد متر واحد |
sonuç olarak, otizm aileler için bir leke ve utanç kaynağı oldu ve dünyanın çoğu için görünmez olarak, otistik çocukların iki nesli kendi iyilikleri için bazı kurumlara yollandılar. | TED | وكنتيجة لذلك، أصبح التوحد مصدر خجل ووصمة عار للعائلات، ويوجد جيلين من عائلة واحدة يعانون من مرض التوحد تم تسجيلهم في مؤسسات مختصة لمصلحتهم، حيث وقع حجبهم عن العالم بأسره. |
sonuç olarak yüksek enerji yükleri olanların kalp hastalıkları ve astıma yakalanmaları daha muhtemel. | TED | وكنتيجة لذلك فإن من يعانون من أعباء الطاقة الكبيرة لديهم احتمال أكبر للإصابة بأمراض مثل أمراض القلب والربو. |
sonuç olarak, babam beni Amerika'ya gönderdi. | TED | وكنتيجة لذلك،قام أبي بإرسالي إلى أمريكا. |
sonuç olarak balık yetiştiriciliğine döndük ve en azından birtakım görüşlere göre, somon en başarılı olanı. | TED | وكنتيجة لذلك يجب علينا استزراعها سمكيا، والسالمون من انجح الاسماك لعدة نقاط |
Zaman zaman, tarih boyunca, bu çok büyük evrensel bakış açısına ilişkin kavramlar su yüzüne çıkar, ve sonuç olarak dönşebilen ve derin buluşlarla karşılaşırız. | TED | ومن وقت لآخر ، بين فترات التاريخ ، هذا المبدأ عن النظرة الشمولية للكون يظهر على السطح ، وكنتيجة لذلك تظهر إكتشافات عميقة ونقلات نوعية. |
Yeraltı lağım boruları da döşemişlerdi ve sonuç olarak, 19. yüzyılın sonlarındaki en büyük afetler, su aracılığıyla iletilen kolera gibi hastalıklar yok olmaya başladı. | TED | كانوا قد وضعوا أنابيب صرف صحي تحت الأرض, وكنتيجة لذلك, واحدة من أكبر آفات أواخر القرن التاسع عشر, الأمراض التي تنقلها المياه مثل الكوليرا, بدأت تختفي. |
bunun sonucunda on yılı aşkın süredir bu konuda okuyor, yazıyor ve konuşuyorum, dünyanın çeşitli yerlerinde konferanslara gidiyorum. | TED | وكنتيجة لذلك، ظللت أقرأ وأكتب وتحدثت عن هذه القضية لأكثر من عقدٍ من الزمان، والذهاب إلى مؤتمرات في جميع أنحاء العالم. |
bunun sonucunda Almanya, Japonya'nın müttefiği olarak ABD'ne savaş ilan etmiş oldu. | Open Subtitles | وكنتيجة لذلك حالفت ألمانيا اليابانيين وأعلنت الحرب على الولايات المتّحدة |
Sonuçta kadınlar daha verimli ve bu yüzden daha ilginç oluyor. | Open Subtitles | وكنتيجة للنساء يصبحن منتجات أكثر فأكثر ولذا فهم أكثر و أكثر إهتمام |
Sonuçta tek yapmamız gereken, başından beri istemediğimiz bir programı koz olarak kullanmaktı. | Open Subtitles | وكنتيجة لذلك، كلّ ما كان علينا فعله هو التفاوض للتخلي عن برنامج لم نخطط له أبدا في المقام الأول |
ve bunun sonucu olarak 83,000 yeni iş sahası açılacak, yıllık 4 milyar dolar gelir ve yılda 174 milyon CO2 emisyonu edinmiş olacağız. | TED | وكنتيجة لذلك ، سنصنع 83000 فرصة عمل جديدة، 4 بليون دولار سنويا كعائد اضافي ، وكذلك ستقل انبعاثات ثاني اكسيد الكربون بحوالي 174 مليون طن سنويا. |