Az kalsın ona çarpıyordum. | Open Subtitles | هي بالتأكيد جاءت من أمامي هنا وكنت على وشك أن أصدمها |
Ve aynı zamanda Az kalsın kendini öldürtüyordun. | Open Subtitles | وكنت على وشك تقريباً قتل نفسك فى هذه المحاوله |
Yoldan çıktım, Az kalsın ağaca çarpıyordum. | Open Subtitles | انحرفت سيارتي عن الطريق وكنت على وشك الاصطدام بشجرة |
ve arkadaşlara Texas'ın 23. bölgesini temsil ettiğinizi söylemek üzereydim. | TED | وكنت على وشك إخبار الحضور بأنك تمثل الدائرة 23 في تكساس، |
Biliyorum, güçlü Don uzun oyun getirerek, söylemek üzereydim? | Open Subtitles | وأنا أعلم، وكنت على وشك أن أقول، الأقوياء دون إبراز اللعبة طويلة؟ |
Anlatacaktım da zaten. Sana sunmak için yola çıkmıştım. | Open Subtitles | كنت سأفعل ذلك وكنت على وشك أن أخبرك القصة |
Sana sunmak için yola çıkmıştım. | Open Subtitles | وكنت على وشك أن أخبرك القصة لكنني تأخرت قليلاً على موعدي |
Az kalsın çekip gidiyordum ama sonra... | Open Subtitles | وكنت على وشك أن أسير بعيداً، ولكن لحظتها... |
Demerol ve birkaç şırınga aldım ve Az kalsın çalışma iznimi kaybediyordum. | Open Subtitles | وكنت على وشك أن أفقد رخصتي الطبية |
Az kalsın vurulacak olmam, ya da konuşurken ki duygusuz suratının olması, ya da PayPal benim fikrim olduğu halde ben yapana kadar senin yapmış olman olabilir. | Open Subtitles | بوسعي القول أني تعرضت لإطلاق نار أو الطريقة التي تتحدّث بها دون انفعال أو حقيقة أنّ "البايبال" كان فكرتي وكنت على وشك تقديمه حين خرجت أنت به |
Az kalsın öldürüyordum. | Open Subtitles | وكنت على وشك قتلها |
Az kalsın polisi arıyordun. | Open Subtitles | وكنت على وشك الإتصال بالشرطة |
Ve burada olduğunuzda hemen giriş yapmak üzereydim. | Open Subtitles | وكنت على وشك أن تسجيل الدخول عندما حصلت هنا. |
Tam işemek üzereydim ki kar maskeli, valizli bir adam gördüm. | Open Subtitles | وكنت على وشك التبول ورايت رجل مع خوذة |