"وكنّا" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • Biz
        
    Ama bulamadık ve o kadar ıslanmış ve üşümüştük ki saat 10'u geçiyor olmasına rağmen metroya binmeye karar verdik. Open Subtitles وكنّا بالفعل مُنقعين بالمطر وشاعرتين بالبرود، لذا قرّرنا في النهاية ركوب المترو، حتى ولو كان بعد الساعة الـ 10: 00.
    Benim çocukluğum bir gölette geçti ve her kış gider buzda kayardık. Open Subtitles عندما كنتُ طفلاً ترعرعتَ بجوار بركة. وكنّا نتزلج علي الجليد كل شتاء.
    Bir kızımız olacaktı ve bu yüzden paraya ihtiyacımız vardı. Open Subtitles زوجتي أنجبت طفلة، وكنّا بحاجة إلى القليل من المال الإضافي
    İki haftada bir bana ilaçlarımı getirirdi ve birlikte bulmaca çözerdik. Open Subtitles جلب لي وصفتي الطبيّة كلّ أسبوعين وكنّا نقوم بحلّ الكلمات المتقاطعة.
    Herkes gerçek olduğunu düşünmüştü ve Biz de gerçek olduğunu biliyorduk çünkü onunla çalışıyorduk. TED الجميع كان يفترض أنّه كان كذلك، وكنّا نعرف ذلك لأنّنا كنّا نعمل معه.
    Model roketler ve slot arabalar gibi projeler yapardık. TED وكنّا نبني مشاريعا معا، مثل نماذج صواريخ وسيارات صغيرة.
    ve önümüzde beyni onarma potansiyeli olan yeni bir hücre kaynağı vardı. TED وكنّا أمام مصدر محتمل جديد من الخلايا لإصلاح الدماغ.
    O kısma doğru yaylandık, hidratize sebzelerle dolu paketi aldık ve oraya ger geldik. TED وكنّا نطفوا حاملين كيسَ الخضار وعدنا به
    Cuma öğleden sonraydı, sanırım Paskalya Cuması'ydı o öğleden sonra mahkemeye dönmüştük ve bir bakıma neşeliydik çünkü beraat edeceğini düşünüyorduk. Open Subtitles صباح الجمعة ، كنت أعتقد أنها جمعةٌ جيدة رجعنا من قاعة المحكمة في وقت بعد الظهر وكنّا مبتهجين لأننا أعتقدنا
    ve yeniden doğduk. Open Subtitles وكنّا متجددون هل لا تتذكّر أيّ شيء حتّى الآن؟
    ve Sav düşündü ki-- Aslında Biz ikimiz düşündük ki... senin için iyi bir fikir olabilir eğer, um-- kendini öldürürsen. Open Subtitles وكنّا متفقين على ان قتل نفسك لن يكون فكرة سيئة
    ve eğer onun için fidye isteselerdi... şimdiye kadar öğrenmiş olurduk. Open Subtitles وكنّا سنعرف الآن إذا كانوا يحاولون طلب فدية لإعادته
    Eğer tuvalete yakın bir ofisim varsa ve o çok su içtiğim günlerden biri ise dersin ki "Oğlum, adam çöydürüyor." Open Subtitles لوكانلديكمكتباًبجوارالخلاء، وكنّا في يوم شربتفيهالكثيرمنالماء، ستقول : ياولد ، هذا الشخص يذهب كثيراً
    Annen ve ben o zamanlar çıkıyorduk ve birlikte ilk dairemize daha yeni taşınmıştık. Open Subtitles كنّا أنا ووالدتكما نتواعد وكنّا قد انتقلنا للتوّ للسكن بشقتنا الأولى معاً
    ve sömürgeye uğramış hayatlar projesinde beraber çalışıyoruz. Open Subtitles وكنّا شركاء في مشروع الحياة في المُستعمرات
    Zıplıyorduk. Sonra ara verildi ve hepimiz yerlerimize geçmeye başladık. Open Subtitles ويقفزون فرحاً، ثم أتى الوقت المستقطع، وكنّا جميعاً نعود تدريجياً إلى مقاعدنا.
    ve böyleyse gerçekten, bir ilişkimiz varsa o zaman bunu, ablamın karşısında yaşamak istiyorum. Open Subtitles وإن كان هذا حالنا، وكنّا على علاقة فأريدُ أن أكونَ كذلك أمام أختي
    Enfeksiyon için tedavi verirsek ve yanılıyorsak saatler içinde ölür. Open Subtitles لو عالجنا العدوى وكنّا مخطئين، فستموت خلال ساعات
    Biz buradan çıkarken hapis çeteleri üzerime atladı. Open Subtitles وكنّا على وشك الانسحاب عندما انقضّ عليّ عصابة من السّجناء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more