"وكَيفَ" - Translation from Arabic to Turkish

• nasıl
• nereden

Babamı nereden tanıyorsun ve çağrı numaramı nasıl buldun?
حَسَناً، ماذا هذا؟ كيف تعرف ابى وكَيفَ حَصلتَ على رقمى؟

Her kim yaptıysa, onun programını ve depoya nasıl çekebileceğini bilen birisiydi.
مَنْ عَرفَ جدولَها وكَيفَ تَغريها إلى حوضِ سفن التحميل.

Peki diğer dünyaların yerleşimcileri onlara nasıl direndiler?
وكَيفَ قاومتْهم سكان تلك العوالمِ الأخرى ؟

Biri yenilgiyle nasıl baş edileceğidir. Diğeri de çiftenin nasıl kullanılacağı.
كَيفَ يَتحمّلُ هزيمةَ، وكَيفَ يُعالجُ بندقية.

Ne yaptığınızı ve bunu nasıl geri çevireceğimizi söyleyin ben de dava açmamayı düşüneceğim.
أخبرونا ماذا فعلتم وكَيفَ يمكن إلغاء ذلك ولن أوجه لكم أي إتّهامات

Bunu tekerlekli sandalye ve tuzla nasıl açıklayabilirsin ki?
وكَيفَ تُفسرين نثر الملحِ في الغُرفة وحركة الكرسيِ؟

Geçmişinle ve buraya nasıl geldiğinle ilgili konuşacağız.
للتَحَدُّث عن الماضي وكَيفَ أصبحت.

Yapmış olabilirler, bu kanıya nasıl vardınız?
لَرُبَّمَا عَملَ، وكَيفَ تَعتقدُ؟

nasıl çıktın?
وكَيفَ حَدثَ وأين؟

Peki soğanı nasıl kesiyorsun?
وكَيفَ تقطعون البصلَ؟

Ama onu nasıl sevdin?
وكَيفَ أحببتَها؟

Ben nasıl geldim buraya?
وكَيفَ نَهضتُ هنا؟

- Ve popüler olduğunu nasıl anlarsın?
- وكَيفَ تَعْرفُ متى أنت شعبي؟

Bu konuda nasıl hissediyorsun?
وكَيفَ تشعر بهذا؟

Benim davamı nereden biliyordun?
وكَيفَ عَرفتَ حول حالتِي؟

nereden biliyorsunuz?
وكَيفَ نَعْرفُ ذلك؟