"ولأنني" - Translation from Arabic to Turkish

    • için
        
    • ve çünkü
        
    • Çünkü ben
        
    Göremediğim için ellerimi duvarda gezdiririm, bu şekilde yolu bulurum. TED ولأنني لا أرى، اعتدت أن أتلمس بيداي الحائط لأجد طريقي.
    Ama sır saklamayı sevmediğim için kendi zulamı seninle paylaşayım dedim. Open Subtitles ولأنني لا أحب الأسرار اعتقد أنني أود أن أشارككي سري المخفي
    Avukat stajeri olduğum için Kurtuluş evi ile mücadelede işe yarayabilirdim. Open Subtitles ولأنني مساعدةُ محامي كنتُ قادرة على المساعدة ببعض النماذج لمحاربة التحرير
    Çünkü seni endişelendirmek istemedim ve çünkü sana yanımda ihtiyacım yoktu .çünkü kızgındım, gerçekten çok kızgındım. Open Subtitles ..لأنني لم أرغب بإقلاقك, و ولأنني لم أرغب بالإحتياج لك لأنني غاضبة, أنا غاضبة حقاً
    ve çünkü hayatımın işinin çok ama çok uzun zaman boyunca devam etmesini istiyorum. Open Subtitles ولأنني أريد أن تستمر أعمالي لفترة طويلة جداً
    Sonra, seninle eğlenmeyi bitirdiğinde koşarak bana gelecek Çünkü ben bir yetişkinim ve gerçek bir işim var. Open Subtitles ثم، عندما تنتهي من العبث معك ستأتي إلي، لأنني ناضج، ولأنني أمتلكُ عملاً حقيقياً
    Çünkü ben esmerim ve annem sinir krizi geçiriyordu. Open Subtitles ولأنني سوداء ولأن أمي كانت تتعاطى المخدرات
    Ve tüm dünyevi şeylerden vazgeçtiğim için size büyük bir ikramiye veriyorum. Open Subtitles ولأنني التخلي عن الممتلكات المادية، أنا مما يتيح لك مكافأة كبيرة جدا.
    ve tatiliniz başlaması için buradan gitmeye istekli olduğunuzu biliyorum, Open Subtitles ولأنني أعرف أننا جميعاً متشوقون للرحيل عن هنا وبدء عُطلتنا،
    Geç saatte ayakta olduğum için doğru düşünemiyordum, bir önerge üzerinde çalışmaya başladım. TED ولأنني كنت مستيقظاً لوقتٍ متأخر ، لم أكن أفكر جيداً ، وبدأت العمل على مرافعة.
    Bana gelince, ben gururlu bir Suudi kadınıyım ve ülkemi çok seviyorum, ve bunu ülkemi sevdiğim için yapıyorum. TED بالنسبة لي، أنا امرأة سعودية فخورة، وأحب بلادي، ولأنني أحب بلادي، فأنا أفعل هذا.
    Ve sadece iletişim kurarken esas sesimi kullanmadığım için toplumun gözünde hiç sesim yokmuş gibi görülüyorum. TED ولأنني لا أستعمل صوتي الحقيقي للتواصل، فإنني في نظر المجتمع لا أملك صوتاً على الإطلاقِ.
    Ancak hayat New York'ta bir sanatçı için kolay değildi, Çünkü fakirdim, para yok, galeri temsilciliği yok, intibah yok, hiçbir galeri beni kabul etmezdi. TED لكن الحياة كفنان في مدينة نيويورك ليست سهلة ولأنني كنتُ مفساً، لا مال، لا وكالات معارض، لا تمثيل، لذلك لم يكن أي معرض يعرض أعمالي.
    ve çünkü sürekli davranışların için özür dilediğim için. Open Subtitles ولأنني أعتذر عن تصرفك بالأستمرار
    Çünkü bu işlere bulaşmadın ve çünkü sana güvenebilirim. Open Subtitles لأنك لستِ متورطة ولأنني يمكن أن أثق بكِ
    ve çünkü ben yakışıklı bir adamım. Open Subtitles جداً وسيم ولأنني
    Çünkü bu işaretlenmemiş bir araç, ve çünkü ben bir polisim, ve çünk... Open Subtitles لأنها بلا خدوش ولأنني شرطية
    Son bir kaç haftadır, korkuyordum, korkuyordum çünkü, ben... gelecekte yaşıyacaklarımızdan kaçmaya çalışıyordum. Open Subtitles لقد كنت خائفًا طوال الأشهر القليلة الماضية ولأنني كنت خائفًا... لقد
    Çünkü ben anonim çalışmayı tercih ediyordum, ...o da çalışmalarımdan sosyal zafer tahakkuk ediyordu. Open Subtitles "ولأنني أفضِّل العمل بسرية" نُسِب إليه نجاح الدعاوى القضائية التي حللتها.
    Kolay, Çünkü ben korkağım ve bu zahmete bir kere daha katlanamadım. Open Subtitles ولأنني لم أستطع تحمّل الألم، ليس مرةً اخرى . .
    Çünkü ben horultumdan oluşan bir sunuşda göndermiştim ve bunu farketmediler bile. Open Subtitles ولأنني أرسلت أيضا "Roar" أدائي لــ ولم يذكروا ذلك أبدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more