Çünkü altıncı his yoktur. Beş his var ve ruh dünyası yok. | Open Subtitles | لأنّ لايوجد هنالك 6 حواس فقط هنالك 5 حواس، ولاتوجد روحٌ للعالم |
Seni yok edicem... ve sevdiğir kadını alıcam ve beni... durdurmak için yapabileceğin hiçbirşey yok. | Open Subtitles | وساقضي عليك وبعدها سامتلك الانسانة الوحيدة التى احببتها ولاتوجد قوة على وجة الارض تستطيع ان تمعنى من فعل هذا |
Dolabın içinde birşey yok. Canavarlar gibi birşey yok. | Open Subtitles | لايوجد شيء في خزانتك ولاتوجد أشياء أسمها وحوش |
Hayır, kan yok, vücut parçaları da yok. | Open Subtitles | كلا، لاتوجد دماء. ولاتوجد أجزاء لأعضاء بشرية. |
Demek istiyorum ki banyoda sadece bir klozet var ve lavabo yeri yok. | Open Subtitles | خزانة واحدة ولاتوجد مغسلة بمرآة في الحمام |
Nerede olduğunu bilen yok. | Open Subtitles | ولاتوجد فكرة لأي شخص عن مكان تواجده الآن |
Seks isçilerinin duygusal bakımdan sıradan insanlardan daha yaralı olduğunu gösteren hiçbir araştırma yok. | Open Subtitles | ولاتوجد دراسة تبين ان موظفات الجنس بهن عيوب عاطفية مقارنة بباقي النساء |
Kapı kilitli değilmiş. Zorla girilme izi de yok. | Open Subtitles | ، الأبواب غير موصدة ولاتوجد علامات تدل على الكسر |
Intrionic'ler yok. Herhangi bir yerde bir veri yok. | Open Subtitles | ولاتوجد انتريونس ولا اي معلومات عامة بشأنها |
İyi haber. Gelen test sonucuna göre kalbinizle ilgili olumsuz bir şey yok. | Open Subtitles | أخبارٌ جيدة، النتيجةُ سلبية ولاتوجد مشكلة بالقلب |
Üç hafta geçti ve hiçbir yerde tek bir iz yok. | Open Subtitles | مرّت ثلاثة أسابيع ولاتوجد إشارة عن مكانهم. |
Savunmanın kaynaklarıyla ayak uydurmana imkan yok. | Open Subtitles | ولاتوجد طريقة بذلك لـ اللحاق بمصادر .دفاع المدّعي عليه |
Benim için başka hiçbir kadının anlamı yok. | Open Subtitles | ولاتوجد أمرأة تعني شيئاً لقلبي |
Perkins ve Hoss'tan haber yok. | Open Subtitles | ولاتوجد اي علامة لبوركينز وهالس |
Yirmili yaşlarda beyaz bir erkek. Gerçek kimliği ya da eşgali yok. | Open Subtitles | ولاتوجد أي هوية حقيقة أو أيةُ رخصة |
Bekâr bir ebeveynsiniz, evde anne yok. | Open Subtitles | انتَ أبٌ وحيد ولاتوجد والدة في المنزل |
Kalp rahatsızlığı yok. Zehirlenme yok. | Open Subtitles | لا توجد عيوب في القلب ولاتوجد سموم في الجسم! |
Korkarım hava değişti ve bundan geri dönüş yok. | Open Subtitles | أخشى بأن الحكم قد حدد ولاتوجد رجعه عنه |
"Bölüler" yok millet. | Open Subtitles | ولاتوجد فاصلة هنا ياقوم |
Odasında da hiç oyuncak yok. | Open Subtitles | ولاتوجد العاب في غرفته |