"ولايمكنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    ve nereye ineceğinize karar veremezsiniz, çünkü idare edebileceğinize dair numara yaparlar, ama yönlendiriliyorsunuzdur. TED ولايمكنك ان تقرر المكان الذي سوف تهبط فيه انهم يوهموك انهم يستطيعون التحكم ولكن لا .. الرياح تتحكم بكل شيء
    Erkek kardeşinizi, babanızı kızınızı, oğlunuzu, karınızı canlı olarak bir savaşta izlemekte olduğunuzu hayal edin ve hiçbir şey yapamadığınızı. TED تصور ان تشاهد ابنك .. والدك هكذا .. في هذا الموقف في معركة جارية ولايمكنك ان تقوم باي شيء
    136 kg gelecekti ve skydive yapamazdınız. TED وتزن ما يقارب 300 باوند .. ولايمكنك السباحة في الهواء اثناء ارتدائها
    - Bilirsin, bazı yerlerden sana yapışanlar ve... .. bazı yerlerden de üstünden düşenler ? Open Subtitles حسناً، ولايمكنك أيضاً أن تلبسي تلك القمصان بعد الآن
    kıskançlığından kaynaklanmamalı, korkundan kaynaklanmamalı çünkü buradasın ve ona sahip olamazsın, kimse olmamalı. Open Subtitles لا يجب أن تنطلق من غيرتك، لايجب أن تنطلق من الخوف من فكرة أنك هنا ولايمكنك أبداً أن تعيش معها، فيجب أن لايعيش معها أحد.
    İnsanları zorlayarak ve tehdit ederek yönetemezsin bazen sıkı çalışmayı ödüllendirmek gerekir. Open Subtitles ولايمكنك أن تدير عملك , بالتهديد وإجبار النّاس وأحياناً عليك أن تكافئهم على العمل الجاد
    - Bilirsin, bazı yerlerden sana yapışanlar ve... .. bazı yerlerden de üstünden düşenler ? Open Subtitles حسناً، ولايمكنك أيضاً أن تلبسي تلك القمصان بعد الآن
    Ben sandığın kişi değilim ve sen bunu affedemiyorsun. Open Subtitles أنا لست من تعتقد قبل, ولايمكنك أن تغفر هذا
    Sır olarak kalmalı ve Kyle'a da söyleyemezsin. Open Subtitles يجب أن تكون سراً , ولايمكنك أن تخبر كايل
    Sizin biyolojik saatiniz ilerliyor, ve onu geri döndüremezsiniz. Open Subtitles ساعتك البيولوجية تدق ولايمكنك ارجاعها للخلف
    ve bu arkadaşlığa zarar verecek hiçbir şey yapamazsın. Open Subtitles ولايمكنك أن تفعل شيئا أبداً . لإفساد هذه الصداقة
    Tamamiyle geçmişe takılıp kalmışsın ve öylece bırakıp gidemedin değil mi? Open Subtitles انتي متمسكة بالماضي تماما ولايمكنك نسيان الامر
    - Çünkü kız kardeşim hâlâ burada ve onunla tanışamazsın. Open Subtitles لإن اختي لازالت هنا ولايمكنك ان تقابليها
    Sinirle yapılıyor, sinirini ilkel hayvan öfkesine çeviriyorsun ve bunu da kız etrafında iken yapamazsın. Open Subtitles بالإستفادة من مرحله الغضب البدائيه ولايمكنك فعل هذا وهي بالجوار
    ve Siz Fin Arvin'in O Salaklarına Asla Güvenemezsiniz Open Subtitles ولايمكنك ان تثقوا برجال فين ارفين الحمقاء
    Her silah bir kod taşır ve aynı kodu taşıyan diğer silahlara doğru ateş etmezler. Open Subtitles كل مسدس يوضع فيه شفره ولايمكنك أطلاق النار على شخص أخر يحمل مثل السلاح والشفره
    ve deneyimi satın alamazsın, biliyor musun? Open Subtitles ولايمكنك أن تشتري هذا النوع من الخبرة ، أليس كذلك؟
    Henry'nin dolabında 10 bin dolar değerinde kıyafet var ve sen bu umutsuz haldeki kadına yardım edemiyorsun. Open Subtitles لديكِ ملابس بقيمة10ألالف دولار في خزانة هنري ولايمكنك مساعدة هذه المرأة المحتاجه
    ve resimlerin hareket etmesini sağlayan bu muhteşem makineyi yapmam için tetikleyen adama şükranlarımı sunuyorum. Open Subtitles ولايمكنك إلا أن تعجب بأفضل قصص الحب في كل الازمنة لذلك لابد لي أن أشكر الرجل الذي أحرقني بشرارته الأخيره
    ve medya haber yapmıyorsa bir protesto yapamazsınız. Open Subtitles ولايمكنك أن تحظين بإحتجاج بدون تغطية إعلامية له.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more