Zamanınızı ve hayatını mahvedeceğini düşünmenizi istemiyorum çünkü bu benim işim. | Open Subtitles | لكننا هنا لنخبرهم انهم لا يستطيعون وعليهم التوقف هنا ولا أريدك أن تقلق حيال |
Sana söylemem gereken bir şey var ama endişelenmeni istemiyorum çünkü her şey düzelecek. | Open Subtitles | لذا لدي شيء أريد أن أخبرك إياه ولا أريدك أن تقلق لأن الأمور ستكون بخير |
Sen masum bir kızsın ve onun tarafından alıkonulmanı, bir şeyler için zorlanmanı istemiyorum çünkü bir gelecek olduğuna inanıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ فتاة بريئة ولا أريدك أن تتخلي عن نفسك له وأن تستسلمي لأى شيء ، لإعتقادك أنه هُناك مُستقبل |
Evet ama o benim fıstığım. Pis işlerini onunla konuşmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أجل، تلك فتاتي، ولا أريدك أن تفحش القول معها |
Ortalıkta konuşmanı istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريدك أن تتدخل أيضاً، إتفقنا؟ |
Senin de benle konuşmanı istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريدك أن تتحدث معي أيضاً |
- Bilirsin, ben sana senin söylediklerini söylüyorum ve bundan dolayı seni utandırmak istemiyorum, çünkü sen ilk değilsin. | Open Subtitles | "كما تعرف , أنا سأقول لك ماذا فعلتَه" "ولا أريدك أن تشعر بالإحراج ، لأنك لست الأول" |
"Evet" demeni istemiyorum çünkü takım burada. | Open Subtitles | ولا أريدك أن توافقي بسبب أن الفريق هنا |
Bak ne olduğunu sana söyleyemem, bilmeni de istemiyorum çünkü bana o gözle bakmanı istemiyorum, kasette söylenenleri dinlersen kahrolurum. | Open Subtitles | اسمع... لا يمكنني أن أخبرك ما هو ولا أريدك أن تعرف لأنني لا أريدك أن تنظر إلي بهذه الطريقة |