"ولا أريد أن" - Translation from Arabic to Turkish

• de istemiyorum
• da istemiyorum
• istemem
• söylemek istemiyorum
• etmek istemiyorum
• olmasını istemiyorum
• bulmasını istemiyordum
• edip durmak istemiyorum

Nasıl bir işe bulaştığını bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
لا أعرف ما أنت متورط بهِ، ولا أريد أن أعرف.

Anlamak istemiyorum. Bilmek de istemiyorum. Herneyse sen de kalsın.
اننى لا أريد أن افهم ولا أريد أن أعرف اذا كان هناك شيئا ، ابقه لنفسك

Bir hindi de olmak istemiyorum... ve başka acayiplikler de istemiyorum, anladın mı?
ولا أريد أن أتحوّل إلى ديك، ولا أريد أية مفاجآت غريبة، مفهوم؟

Ben, sen değilim, asla sen olmayacağım, olmak da istemiyorum.
أنا لستُ أنتَ، لم أكن ولا أريد أن أكون أنت

Karım ve 3 çocuğum var. Ben de onun sokaklarda gezmesini istemem.
لدي زوجة و 3 أطفال ولا أريد أن يطلق سراحه في الشوارع

Bu duruşmadan önce yemin ettim. Yalan söylemek istemiyorum.
لقد أقسمت قبل بداية هذه الشهادة ولا أريد أن أحنث بقسمي

Noelde oturup ücretsiz yiyeceklerden yerken müşterilere hizmet etmek istemiyorum.
ولا أريد أن أجلس وأنتظر الزبائن بينما آكل طعام بالمجان هذا ما تريد فعله

Onun da tüm hayatı boyunca kilo takıntısı olmasını istemiyorum.
ولا أريد أن يصبح لديه هوس بشأن وزنه طوال حياته

İşler ters giderse kimsenin izimi bulmasını istemiyordum.
ولا أريد أن يستطيع احد تعقبني إذا ساءت الأمور

Son birkaç aydır olduğu gibi kavga edip durmak istemiyorum seninle.
ولا أريد أن أتشاجر كما كنا نفعل ذلك منذ أشهر.

Orada ne yaptıklarını bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum.
أنا لا أعلم ماذا يفعلون هناك ولا أريد أن أعرف

- Bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Muhtemelen eski eşleriyle ilgilidir.
لا أعلم ولا أريد أن اعلم يبدو انها مشـكلة مع إحدى زوجاته السـابقين

Bunu ben bile bilmiyorum bilmek de istemiyorum.
حتى أنا لست متأكدة ولا أريد أن أعلم لأنه لا يهم

Ve bilmek de istemiyorum. Hayatımın bir macera olmasını istiyorum.
ولا أريد أن اعلم أريد ان تكون حياتي مغامرة

Karen, dinle, Freddy ile aranda ne oldu bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
كارن، اسمعي، لا اعلم ما الذي حدث بينك وبين فريدي ولا أريد أن أعلم

Fikrini neyin değiştirdiğini bilmiyorum bilmek de istemiyorum.
لا أعرف مالذي جعلك تغير رأيك ولا أريد أن أعرف ,لكن شكرا

Artık kardeşin değilim ve olmak da istemiyorum.
لم أعد صديقك بعد الآن ولا أريد أن أكون كذلك

Artık kardeşin değilim ve olmak da istemiyorum.
لم أعد صديقك بعد الآن ولا أريد أن أكون صديقك

"Ondan hiç kurtulamayacağım ama kurtulmak da istemiyorum."
لم أتحرر أبداً منها ولا أريد أن أتحرر منها

İşleri Tony yürütüyor biliyorum, ve yersiz konuşmak istemem, ama...
أنا أعرف أن توني يدير القسم ولا أريد أن أتخطاه

Bu çok tehlikeli. Ölü ya da diri senin için tekrar üzülmek istemem.
أنه أمر خطير جدا ولا أريد أن أشعربالاسف عليك

Buna rıza gösterdiğimin farkındayım ve yalan söylemek istemiyorum.
أدرك أنني باركت هذا... ولا أريد أن أكذب عليك...

Acele etmek istemiyorum ama tüm bunlar kendimi iyi hissettiriyor.
ولا أريد أن أستعجل لكنني مرتاح إلى الوضع

Ama bu çılgın dünyada Bize birşey olmasını istemiyorum.
ولكن الزمن غدّار ولا أريد أن يحصل لنا أي مكروه