Kısa bir süre içinde, cezamı altı aya kadar indirmiştim ve Şansıma, müdür başı dertten hiç kurtulmayan insanlardan birisiydi. | Open Subtitles | وسريعاً، لَم يبق إلا 6 أشهر في مدة عقوبتي ولحسن حظي كان الآمر يعاني مِن الناس الذين لا تنتهي مشاكلهم |
Partnerim gelmedi ve Şansıma yeni müşterin bu klübe yazılmış. | Open Subtitles | شريكي لم يظهر ولحسن حظي وموكلتك الجديده قد إنضمت للنادي |
Benim Şansıma, birileri "Sevgililer Günü"nü icat etmiş. | Open Subtitles | ولحسن حظي,00 فقد دعتني إحداهن في يوم الحب |
Şanslıyım ki birçok insan bu çağrıma cevap verdi. | TED | ولحسن حظي, الكثيرون استجابوا لهذا النداء |
Ve Şansıma babanın bundan kurtulmak için kullandığı madalyonu yok ettin. | Open Subtitles | ولحسن حظي ،أنتِ دمرتي الميدالية التي إستخدمها للتغلب على ذلك. |
Giyecek bir şey lazımdı ve oda karanlıktı ve Şansıma yatağımdaki çıplak kız kendininkini giymiyordu. | Open Subtitles | احتجت إلى قميص، وكـان حينها الظلام، ولحسن حظي الفتاة العارية التي .كــانت معي في السرير لم تكن تضعه |
Şansıma, annem tozluklarını bana ödünç verdi. | Open Subtitles | ولحسن حظي , امي سمحت لي بإرتداء دفايات الارجل |
Şansıma benim ailem şairane değildi. | TED | ولحسن حظي فإن والداي ليسا بشاعريين. |
Şansıma Dawn Florida'ya gelmek istiyordu. | Open Subtitles | ولحسن حظي جائت (دون) معي إلي "ميامي" |