Bu şeyin yapımında yardımcı oldum ve sadece tek bir şansımız var. | Open Subtitles | ولكنّي ساعدتُ في بناء هذا الشيء، ولدينا فرصة واحدة فقط |
Aylardır bu görevin planları yapılıyor ve başarı için tek bir şansımız var. | Open Subtitles | لقد قضينا شهر كاملاً في التخطيط ولدينا فرصة واحدة، للنجاح بها |
Artık buradasın. Baştan başlama şansımız var. | Open Subtitles | انت الآن قد عدتِ ولدينا فرصة للبدء من جديد |
Adıma konuşacak kişiyi seçmek için tek bir şansımız var. | Open Subtitles | ولدينا فرصة واحدة لجعل أحدهم يتحدث بالنيابة عني. |