"ولذلك فإن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yani
        
    Yani buradaki ikinci amacım sizden daha çoğunu aynı şeye inandırmak. TED ولذلك فإن هدفي الثاني على هذا المسرح هو أن أحاول إقناعكم أن تصدقوا نفس الشيء.
    Yani ihtiyacınıza göre, doğru dönemin kayaçlarını bulmalısınız. TED ولذلك فإن عليك العثور على صخور من عمر مناسب، اعتمادا على هوية اهتماماتك.
    Yani, açıklayıcı bilgi de yeryüzünü değiştirmeye başladı. TED ولذلك فإن المعرفة التعليلية، أيضًا، أعادت تشكيل سطح كوكب الأرض.
    Yani insanlar hiçbir işaret olmadan bu virüsle yaşamaya devam ediyor. TED ولذلك فإن هناك مصابين بالفيروس لا يظهرون أي أعراض.
    Yani yaşama şansın yüksek. Open Subtitles ولذلك فإن فُرصك للبقاء على قيد الحياة جيدة
    Yani diyorsun ki kısıtlanmasını istediğim gezegenin Aschen ana dünyası olması dörtte bir olasılıkla mümkün? Open Subtitles ولذلك فإن هناك فرصه فى كل أربعه فرص أن عالم الأشوريين الهام هو هذا الكوكب الذى أمرت أن يستبعد من حدودنا؟
    Yani her gün her şeyi toplarsın. Open Subtitles وكل الطرق تنجح في النهاية ولذلك فإن كل يوم يضيف لك جديدا
    Yani bu durum kalıcı olabilir. Open Subtitles لقد توقفت عن العطس ، ولذلك فإن هذا قد يكون دائما.
    Yani bu proje hakikaten kendi organik yaşamını yaratmıştı. TED ولذلك فإن هذا المشروع قد اتخذ فعلا بنفسه الحياة العضوية الداخلية .
    Yani bunun David ile bir alakası yok? Open Subtitles ولذلك فإن هذا له علاقة مع ديفيد لا شيء؟
    Yani yalan söylüyor olamaz. Open Subtitles ولذلك فإن هذا لا يمكن أن يكون كذبة.
    Yani bu durum işimize geliyor. Open Subtitles ولذلك فإن هذه وضيفة للعمل بنجاح
    Yani bu beni rahatsız etmemeli mi? Open Subtitles ولذلك فإن هذا لا ينبغي أن يزعجني؟
    Yani aslında okyanus tabanında dalgalar var. TED ولذلك فإن ثمة أمواج في قاع البحر .
    Yani okyanusun dibindesiniz. Bu haritayı seviyorum çünkü okyanusun ortasında sıradağlar olduğunu gösteriyor. TED ولذلك فإن قاع المحيط هو... أحب هذه الخريطة لأنها تظهر سلسلة من الجبال في وسط المحيط. وسلسلة الجبال هذه هي أكبر سلسلة على الأرض.
    Kesin olan; arıların diğer virüsleri veya diğer grip mikroplarını da bazen aldıkları, Yani hala üstünde cebelleştiğimiz ve bizi geceyarıları uykusuz ayakta tutan soru şu; arılar bu gribe karşı neden aniden hassas hale geldiler? ve diğer hastalıklara karşı da neden dirençlerini kaybettiler? TED كما انه من الواضح تماما ان النحل في بعض الأحيان يلتقط فيروسات أخرى انفلوانزا أو غيرها ، ولذلك فإن السؤال الذي كنت لا تزال تناضل مع ، والسؤال الذي يبقينا ساهرين في الليل ، ما هو السبب الذي جعل النحل أصبح فجأة عرضة لذلك في هذه الانفلونزا ، ولماذا هم هكذا عرضة لأمراض الأخرى؟
    Yani, HPV testi yapmanın birçok olumlu yanı var ve çoğu endişe nedeni olmamasına rağmen virüsün vücuttan temizlenmesi için hala bir tedavi planı yok. TED ولذلك فإن الكشف عن فيروس الـHPV قد يحمل الكثير من الإيجابيات، ورغم ذلك فإن معظم هذه الحالات لا تشكّل خطراً على المريض، ولا يوجد حتى الآن خطة علاجيّة للقضاء على هذا الفيروس وإزالته من الجسم.
    Bu değişimler küçük olabilir -- örneğin, milyonda bir doğrulukla ölçtüğümüz belirli değişmezler, onlarca yıldır sabit kaldılar, Yani herhangi bir sapma, daha küçük bir ölçekte olmalıdır. TED هذه التحـوّلات يمكن أن تكون ضئيلة... على سبيل المثال، ثوابتُ معينة من التي أخضعناها لقياسٍ بـدِقّـة أجزاء بلغت جزءًا في المليون ظلّت ثابتةً لعقــود ولذلك فإن أي تـغـيُّـر يجب أن يكون على قياس أصغر.
    Yani bu dört-10 stratejisi aslında bugünlerde hayatını kazanabilen ya da en azından ne kadar çalışıp ne kadar karantinada kalacakları konusunda kendi kararlarını verebilen insanlar için karantinayı daha baş edilebilir kılıyor. TED ولذلك فإن هذه الاستراتيجية يمكن أن تُسهّل تحمّل إجراءات الإغلاق هذه بالنسبة للأشخاص الذين يتوجب عليهم العمل لكسب قوت يومهم في هذه الفترة، أو على الأقل اختيار مجموعة من الأشخاص ليعملوا وأخرى لتبقى في الحجر.
    Yani, bu gerçekten olacak mı? Open Subtitles ولذلك فإن هذا لن يحدث حتى؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more