"ولذلك كان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu yüzden
        
    • Bu nedenle
        
    Biz yeteri kadar oyuncu değildik Bu yüzden onlarla gerçekten konuşmamız gerekiyordu. TED لم نكن الاعبين حقيقيين بما فيه الكفاية، ولذلك كان علينا أن نتحدث حقاً لهم.
    Bu yüzden birkaç panele bölmem gerekti, paneller 3 metre boyunda ve 7.5 metre genişliğinde. TED ولذلك كان عليّ أن أقسمها إلى عدة ألواح طول كلٍ منها 10 أقدام وعرضها 25 قدم.
    Bu yüzden Batı Almanya para birimi Mark'ın Batı Almanya'ya girmesi... ve Doğu Alman parasının buraya girmemesi çok önemliydi. Open Subtitles ولذلك كان من الهام جدًا أنّ العملة الغربية وهي المارك الألماني تُطرح في برلين الغربية وليس العملة الألمانية الشرقية
    Bu nedenle, nereyi güçlü tutup nereyi zayıf bırakacağına karar vermek zorundaydı. Open Subtitles ولذلك كان عليه أن يقرر أين سيكون قوياً وأين سيكون ضعيفاً
    Bu nedenle Ruslara bu konuda, protestolar, hiddetli protestolar gidiyordu. Open Subtitles ولذلك كان الأحتجاج الغاضب هو ما قابلنا به الروس فى هذا اللقاء
    Mueller delirip, kurbanı vuruyor Bu yüzden hikayelerine Dunbar ve Kendall'ı da sokmaları gerekiyor. Open Subtitles مولار غضب واطلق النار على الرجال ولذلك كان عليهم احضار دونبار وكندال الى قصه التغطيه
    Demek istediğim, o zaman hayatımı değiştirecek bir fırsat gibi görmüştüm Bu yüzden onu değerlendirmem gerekiyordu. Open Subtitles اقصد كان لدي ما بدا وقته فرصة تغيير حياة مصيرية ولذلك كان علي ان اتبعها بشكل كلي
    Bu yüzden bir şekilde para kazanmam lazımdı. Open Subtitles مما يعني انها غنيه ولذلك كان على ان اجني المال بطريقة ما
    Seni herkesten iyi tanıyorum, zaten Bu yüzden önce bana söylemeliydin. Open Subtitles أنا أعرفك أفضل من أي أحد ولذلك كان عليك التحدث الي أولا
    Bu yüzden kaybolmak zorundaydım, senin sayende. Open Subtitles ولذلك كان علي أن أختفي شكراً لك
    Bu bina fazlasıyla başımızı ağrıttı, Bu yüzden işimizde bir istisna olabilirdi ama yerine, her projenin, limitlerinin bir an önce yeniden düşünülmesi gerektiğine inandığımız bir disiplini test etme fırsatına dönüştüğü bir çalışma biçimi hakkında bilgi vermeye başladı. TED وهذا المبنى سبب لنا الصداع، ولذلك كان يمكن أن يعتبر نموذجاً فريداً في عملنا، لكن بدلاً من ذلك، بدأ بترسيخ أسلوب عمل حيث يصبح كل مشروع فرصة لاختبار حدود القواعد التي نعتقد أنه يجب إعادة تخيلها بشكل عاجل.
    Bu yüzden çok zordu. Open Subtitles ولذلك كان هذا صعباً
    İşte Bu yüzden paltoların sadece biri ıslaktı. Sen! Open Subtitles ولذلك كان أحدهم رطب أنت
    Bu yüzden Valdivia başka dükkanlardan oyun aldı. Open Subtitles ولذلك كان "فالدفيا" يذهب لمحلات مُختلفه
    Bu yüzden gitmem gerekiyordu. Open Subtitles ولذلك كان يجب أن أرحل.
    Bu yüzden gitmem gerekiyordu. Open Subtitles ولذلك كان يجب أن أرحل.
    Ed yumurtanın yaşlı olduğunu ve Bu yüzden sorunları olduğunu söyledi. Open Subtitles قال (إيد) أنّه وليد بويضةِ عجوزٍ، ولذلك كان يعاني هواجس.
    Bu nedenle sanki bir manastırda yaşıyormuşum gibi bir toplama kampındaymışım gibi hissettim. Open Subtitles ولذلك كان ينتابنى إحساس بأننى أحيا داخل دير وكأنه معسكر من معسكرات العمل الجماعى
    Bu nedenle biz ilerlemek konusunda daha istekliyken ve kayıpları gözardı edebilir durumdayken tabii hedeflerimize ulaştığımız takdirde doğal olarak Britanya ve Kanada kuvvetleri daha düzenli ve ihtiyatlı hareket etti. Open Subtitles ولذلك كان اهتمامنا منصب فى المقام الأول على التقدم بصرف النظر عن الخسائر ما دام الهدف قد تحقق فى النهاية لقد كان أمراً طبيعياً فى رأيى أن البريطانيين والكنديين كانوا يتمهلون قدر الأمكان فى تقدمهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more