ve Her zaman ağır kardiyo egzersizlerini yönetecek biri vardı. | TED | ولطالما كان لدي مُدرّب يُرشد التمارين الرياضية الثقيلة. |
Çok kötü bir durum. Bu Her zaman için Lehlerin bir ikilemi ve trajedisi olmuştur. | Open Subtitles | أنه لوضع رهيب ولطالما كان بمثابة المعضلة والمأساة للشعب البولندى |
İçinde hangi kötülükleri taşıyorsan taşı, herkesin Her zaman seçme hakkı vardır. | Open Subtitles | أيّا كان ما تعتقده .. فالإنسان مختار ولطالما كان مختاراً .. |
Evet, usta halâ bir usta. Her zaman öyle oldu. Şunu al. | Open Subtitles | بلى، المُعلّم يظلّ مُعلّماً ولطالما كان كذلك، أمسك هذه |
Ülkemi korumak benim Her zaman hayalimdi fakat hayatımı kökten değiştirdi. | Open Subtitles | ولطالما كان حُلمي هو حماية بلادي إلى أنت أتخذت حياتي منحنى صعب |
Sevgi zaten bir silahtır, tatlım. Her zaman da öyle olmuştur. | Open Subtitles | الحبّ سلاح فعلاً يا عزيزتي ولطالما كان كذلك، إنّما... |
Dürüstlüğünüz için teşekkür ederim Malcolm. Hedef alacak bir şeyin olması Her zaman iyidir. | Open Subtitles | ولطالما كان من الجيد التصويب على شيء |
Takımın bir parçası o da. Her zaman öyleydi. | Open Subtitles | إنه جزء من هذا الفريق ولطالما كان |
Eğer terk edersem, Maksim'i bir daha asla göremeyeceğime yemin etti ve Her zaman sözünü tutmuştur. | Open Subtitles | لقد أقسم بألا أرى (ماكسم) ثانية إن هجرته يومًا ولطالما كان عند وعوده |
Her zaman da oldu. | Open Subtitles | ولطالما كان موجودًا |
Bay Colleano'yla evleniyorum çünkü o benim için doğru kişi. Her zaman öyleydi. | Open Subtitles | سأتزوج السيد (كوليانو), لأنه الرجل المناسب لي, ولطالما كان كذلك. |
Sende Her zaman yıldız ışığı vardı. | Open Subtitles | ولطالما كان لديك. |
Tabii ki geçit, Manx Günü'nün kalbindedir, Her zaman olmuştur... | Open Subtitles | الاستعراض قائم في قلب يوم "مانكس" ولطالما كان كذلك... |
Her zaman bir B filmi oldu. | Open Subtitles | ولطالما كان كذلك |