"ولفترة" - Translation from Arabic to Turkish

    • süre için
        
    • süredir
        
    • bir süre
        
    Kuş yumurtaları mevsimlik bir besindir ve kısa bir süre için bolca bulunabilir. Open Subtitles بيض الطيورِ وجبة خفيفة موسميّة ولفترة قصيرة، وهنا الكثير مِنْه
    Kısa bir süre için, her gece yatağa uzandığımda bu hata mıydı diye düşündüm. Open Subtitles ولفترة وجيزةٍ، كنتُ أستلقي على السرير وأتساءل إن كان ذلك خطأ
    Kısa bir süre için, her gece yatağa uzandığımda bu hata mıydı diye düşündüm. Open Subtitles ولفترة وجيزةٍ، كنتُ أستلقي على السرير وأتساءل إن كان ذلك خطأ
    Bilinçle ilgili başarılı olacak bilimsel bir teorinin olmasını istiyorum. Ve uzun süredir, başımı duvarlara vurup, tümüyle fizik kurallarıyla uyumlu bir bilinç teorisi bulmaya çalışıyordum. TED أريد نظرية علمية للوعي تعمل، ولفترة طويلة، خبطت رأسي في الحائط باحثًا عن نظرية للوعي بمصطلحات فيزيائية خالصة قد تعمل.
    MIT Media Lab ile bir süredir "aktif müzik" denilen alan üzerine çalışıyoruz. TED لذلك، قمنا ولفترة طويلة مع مختبر معهد ماساتشوستس للتكنولوجيا لوسائل الإعلام كنا مهتمين بمجال يدعى الموسيقى النشطة
    Ve bir süre bildiğimiz şekildeydiler, ama sonra radyo, o ortamın özelliklerine uygun şekilde kendiliğinden gelişmeye başladı TED ولفترة كانت الصيغ مألوفة لكن بعد ذلك, قام الراديو يطور أسلوب مميز خاص للنشر الإذاعي
    Bir süre için, bunu içinden çıkarıp atabileceğime inandım ama o kadar uğraşmama rağmen, galiba hâlâ orada duruyor. Open Subtitles ولفترة قصيرة اعتقدت ان بإمكاني استخراج هذا منك ولكني حاولت بشدة اعتقد انه لا يزال هناك
    En azından bir süre için, ailesinin karnı doyacak. Open Subtitles ولفترة ٍ ما على الاقل فإن عائلته لن تجوع.
    Ama sonra annenle tanıştı bir süre için her şey değişti. Open Subtitles ثم قابل أمّك ولفترة وجيزة، تغيّر كلّ شيء
    Çocukluğumuzu, bir süre için akıl sağlığımızı. Open Subtitles طفولتنا، ولفترة من الوقت، قوانا العقلية.
    Ve bir süre için bu fikir bizdik. Open Subtitles ولفترة من الزمن أتينا نحن
    Bu soru haklı olarak uzun süredir ekonomistler arasında hararetli bir tartışma konusu. TED كان هذا السؤال موضوعًا لجدالات ساخنة ولفترة طويلة بين الاقتصاديين، ولأسباب وجيهة.
    Bence sen çok uzun süredir çok fazla çalışıyordun ve hiç dönüp kendinle ilgilenme fırsatı bulamadın. Open Subtitles أظنّ أنكَ كنت تجهد نفسك كثيراً ولفترة طويلة بحيث لم تسنح لك الفرصة بأن تعيد التفكير مع نفسك
    Ne kadar uzun süredir gerçekleri görmezden geldiğimi düşünüyordum. Open Subtitles هناك أدركت أني حاولت ولفترة طويلة أن أتجاهل
    Biliyorum ki bunun çok daha azıyla yetinebiliriz - ben uzun bir süredir vejetaryenim. Bunu hiçbir şey olmadan kolayca yapabilirsiniz. TED يمكن أن نقلل، أقل -- وأنا أعرف، أنا نباتي ولفترة طويلة وأنت أيضاً تستطيع أن تقم بهذا بسهوله.
    Şimdi, uzun süredir, bu tür şeyleri incelemek için eğitildiğim şekilde inceledim, ya bir sosyal sorun olarak - sosyal hizmetlere göndererek- ya da zihinsel bir sağlık sorunu olarak -akıl sağlığı servislerine göndererek. TED الآن، ولفترة طويلة راقبت هذه الأمور بطريقة كنت قد تدرّبتُ على رؤيتها إمّا كمشكل اجتماعي - الرجوع لخدمات الاجتماعية- أو كمشكل يرتبط بالصحة العقلية - الرجوع لخدمات الصحّة العقلية-
    Uzun bir süre boyunca cycloplar ve sentorlar gibi hayal ürünü oldukları varsayıldı. TED افتُرض ولفترة طويلة أنهن شخصيات خيالية، مثل أسطورتي العملاق والقنطور.
    Fakat uzun bir süre, tavuğun saygılı statüsü, mutfaktakinin yanında var olmaya devam etti. TED ورغم ذلك فإنّه ولفترة طويلة استمرّ تبجيل الدجاج جنباً إلى جنب مع دورها في الطعام.
    Bir insan çocuğu doğar ve uzunca bir süre tüketici olarak yaşar. TED يولد الطفل الى هذه الحياه ولفترة طويلة من الزمن يكون مستهلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more