ama biliyorlar ki Ar-Ge ekibindeki birinin retina taraması olmadan çalıştıramayacaklarını biliyorlar. | Open Subtitles | ولكنَّهم على علم تامٍ بأنَّهم لن يتمكنوا من إطلاق الطائرة بدون بصمةِ عينٍ لأحدِ المهندسينَ المطورين لهذا المشروع |
Hayır. ama gece çalışan sadece iskelet tayfa buldular sadece. | Open Subtitles | لا, ولكنَّهم لديهم طاقمٌ ضئيلٌ جداً لا يعني شيئاً |
Beni korkutmuyorsun ama onlar korkutuyor çünkü peşinden gelecekleri adamlardan biri de benim. | Open Subtitles | أنتم لا تخيفونني ولكنَّهم يخيفونني لأنَّني أحدُ الأشخاصِ الذين سيسعون خلفهم |
ama diğerlerinin aksine çavdar yerine buğday kullanıyorlar. | Open Subtitles | ولكنَّهم ليسوا كغيرهم فهم يستعملون حبوب القمح عوضاً عن حبوبَ الجاودار |
Onlara bir milyon dolar teklif edebiliriz ama onlar buradan gitmemize izin vermezler. | Open Subtitles | يمكننا أن نعطيهم ملايين الدولارات ولكنَّهم لن يسمحوا لنا بأن نخرج من هنا أحياءاً |
Haberleri izlediniz mi, bilmiyorum ama benden benimle hiç alakası olmayan bir kahramanmışım gibi bahsediyorlar. | Open Subtitles | لا أعلم ما إن كنتم قد شاهدتم الأخبار أم لا ولكنَّهم يخبرونَ الناسَ بأنَّني قد كنتُ بطلاً نوعاً ما |
Wyatt Tower, Fort Knox sayılmaz ama lobide metal detektörü var. | Open Subtitles | ولكنَّهم لا زالوا يستعملون أجهزةَ الكشفِ عن المعادن في الرواق |
ama kundakçılığa dair bir kanıt bulamadılar ne bir hızlandırıcı, ne başka bir şey. | Open Subtitles | ولكنَّهم لم يعثروا على أيَّ دليلٍ يدلُ على فعلِ فاعل لا مُسرعاتُ إشعالٍ ولا غيرها |
- Evet. Tiyatro okuyorum ama bize "Şairler için programlama" dersi veriyorlar. | Open Subtitles | أجل, أنا متخصصةٌ في المسرحِ ولكنَّهم يلزموننا |
Adamlarıyla tünel kazıyorlardı ama soygundan sonra saklanacak bir yer de bulmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | حسناً لقد كانَ هو ورفاقهِ يحفرونَ نفقاً ولكنَّهم قد أعدوا مخبئاً يلجئونَ إليهِ بعد السرقة |
Denedim ama onun yerine ücretli izin verdiler. | Open Subtitles | لقد حاولتُ, ولكنَّهم أعطوني إجازةً مدفوعةَ الأجر عوضاً عن ذلكـ |
Pek öyle görünmezler ama cepleri boş değildir. | Open Subtitles | أعني أنَّهم ليسوا بذلك الجمالِ حتى ننظر إليهم ولكنَّهم أغنياءٌ |
, güvenli bulmak ama açamıyor. | Open Subtitles | الخزنة, ولكنَّهم لم يتمكنوا من فتحها |
Belki iki kişi olurlar belki de 200 ama gelecekler ve burayı savunmak için hazırlıklı olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لربما يأتي إثنانِ منهم أو مائتين ولكنَّهم سيأتون, ولأجل ذلك يجبُ أن نستعد للدفاع عن هذا المكان - لديَّ فكرةً أفضل - |
- ama bizim peşimizde değiller. - Daireme geldiler. | Open Subtitles | ولكنَّهم لا يسعونَ خلفنا - لقد أتوا إلى شقتي - |
ama gerçekte suçu başkalarına yıkarak güvensizlik ve korkularını örterler. | Open Subtitles | بالإضافة إلى إعتقادهم بأنَّ لا أحد يعاملهم حق المعاملة ولكنَّهم في الواقع يحاولون إخفاء شعورهم بالخوف وعدم الأمان عن طريقِ إلقاء اللوم على الآخرين |
Herkes tam olarak bildikleri bir şeyi biz söylediğimizde böyle derler ama itiraf etmek istemezler. | Open Subtitles | هذا ما يقولهُ الأشخاص ...عندما يعلمون تماماً عن ماذا نتكلمُ عنه ولكنَّهم لا يعترفون به |
Tekrar test ediyorlar, ama bir şey sanıyorlar Aconitine aradı. | Open Subtitles | إنَّهم يجرونَ إعادةً للإختبار ولكنَّهم يعتقدونَ أنَّه سمٌ يطلَقُ عليهِ " أكونتين " |
ama birbirleriyle konuşurlar. | Open Subtitles | ولكنَّهم يتحدثونَ لبعضهم البعض |
İnsanlar ofisime hep başları beladayken gelir ama durumları iyiyken bir kez bile gelmezler. | Open Subtitles | إنَّه حضورُ الناسِ إلى مكتبي عندما يكونونَ غارقينَ في وادٍ عميقٍ من الهم ولكنَّهم يتوقفون عن الحضورِ فورَ خروجهم من ذلكـ الوادي |