Ama bu küçük düşürücü değil. Küçük düşecek bir şey yok. | Open Subtitles | ولكن الأمر ليس مهين لا يوجد شيء مهين حول هذا الموضوع |
Bundan şüphem yok, Ama bu öz kaynak ataması ile ilgi bir sorun. | Open Subtitles | لا أشك في ذلك ، ولكن الأمر متعلقٌ نوعـاً ما بمسألة تخصيص الموارد |
Evlenmesen iyiydi. Ama bu bana kalmış bir şey değildi. Asla. | Open Subtitles | كنت أود ألا تتزوجها، ولكن الأمر لم يكن بيدى، على الإطلاق.. |
Ama olay şu ki bunu yapmasaydın olayı hiç bir zaman anlayamazdık. | Open Subtitles | ولكن الأمر أننا لم نكن لنكتشفه، إذا لم تفعل ذلك. |
Ama durum yalnızca randevularla ilgili değil. Dediğim gibi, kafan yerinde değil sanki. | Open Subtitles | .ولكن الأمر ليس حول المواعيد .لا تبدو في كامل تركيزك |
Ama bu kadarla sınırlı biri değildi. Baban açık görüşlü biriydi. | Open Subtitles | . ولكن الأمر كان أكثر من ذلك . كان صاحب رؤى |
Ama bu önemli. Muazzam savaş malzemesi anlaşması skandalındaki rüşvetçi. | Open Subtitles | ولكن الأمر هام,هناك فضيحة حرب عقود تهم الرجل الكبير ويريدك ان تتابعها, |
Ama bu, ancak barış içinde bir ülkedeyseniz olağandışı bir durum olur. | Open Subtitles | ولكن الأمر إستثنائي فقط إذا أعتقدت بأننا أرض سلام |
İsteğini iletmeyi isterim, Ama bu karmaşık bir konu. | Open Subtitles | .سأطلب منهم سحبك من هنا وإعادتك .ولكن الأمر معقد جدا |
Seni malikanenden aramamam gerektiğini biliyorum, Ama bu önemli. | Open Subtitles | أعرف أنك طلبت منى الا أتصل بك فى قصرك ابدً ولكن الأمر هام |
Pek o kadar da kolay değil Ama bu gemi işi. | Open Subtitles | حسناً.. ولكن الأمر ليس سهلاً لهذه الدرجة |
Lex'e ne yaptığını bilmiyorum, Ama bu işin peşini bırakmayacağım. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا تفعلين به ولكن الأمر لم ينتهي |
Ama olay şu ki, biz seks yaptığımız da ki bu sorun değil, | Open Subtitles | ولكن الأمر هو أنه عندما كنا نمارس الجنس وقد كان جيداً |
Ama olay sadece beslenmekten, seksten ve güçten ibaret değil... | Open Subtitles | ولكن الأمر لا يتعلق فقط بالتغذى وممارسة الجنس، والقوة، ولكن... |
Ama olay senin kontrolünde değil. Hiçbir zaman da olmadı. | Open Subtitles | ولكن الأمر خارج يديك هو دائماً خارج يديك |
Bir şey söylemek istemedim Ama durum kötüleşiyordu. | Open Subtitles | لم أرد أن أقول أي شيء ولكن الأمر كان يزداد سوءا |
Ama durum şu ki onun üzerine tonlarca harika özellik eklediler. | Open Subtitles | ولكن الأمر هو أنهم قاموا ببناء الكثير من الأمور الرائعة على ذلك |
Ama işin aslı, elinde bir şey yokken bile kazanır. | Open Subtitles | ولكن الأمر هو أنه ينتصر حتى لو يملك أي شيء |
Ama sorun şu ki tatlım sana bakmak için burada olmayacağım. | Open Subtitles | ..ولكن الأمر هو، يا حبيبتي لن أكون هنا دائما للإعتناء بكِ |
O tavırda davranıyor. ama bundan fazlası var. | Open Subtitles | يا إلهي لديه اسلوب, هذا صحيح ولكن الأمر اكثر من ذلك |
ama çok önemli. Gelip birkaç sanat eserine bakmana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ولكن الأمر بهذه الأهميـة ، نريدك بأن تحكم على قطعةٍ فنية |
Evet, ama senin onları yönetebileceğini düşünecek bir oda dolusu ahmağa ihtiyaç var. | Open Subtitles | ولكن الأمر يحتاج إلى غرفة من الحمقى ..كي يدركوا أنهم صغار بما يكفي كي تقودهم |
Demek istediğim, meseleyi sokaktaki suça getirmek istiyoruz, ...Ama mesele bu şeyler ile igili değil, her şeyi kapsıyor. | Open Subtitles | أعني, نريد أن نجعل الأمر متعلقاً بالجرائم في الشوارع ..وكل هذا, ولكن الأمر ليس متعلقاً بالأشياء بل بكل شيء |
Otobandan çıkıp yan yollara girdik ve sıvışa sıvışa ilerledik işte. | Open Subtitles | من ثم قررنا أن نذهب على الطرق السريعة ولكن الأمر كان صعباً |