Gerçi sen beni daha hiç davet etmedin ama ev diyorum arkadaşlarımız ve yaptığımız şeyi diyorum. | Open Subtitles | أنت تعرف، أعني، لس لديك في الحقيقة دعاني أكثر، ولكن المنزل يعني أصدقائنا وهذا الشيء كنا نفعله |
Kil çukurlarınız için araziyi alabilirsiniz ama ev tazminat olarak bende kalmaya devam edecek. | Open Subtitles | سوف تحصل على أرض لحفر الطين الخاص بك ولكن المنزل لا يزال ينتمي لي |
Kameraya göre, Wes arabana saat 4:24'de binmiş, ama ev bundan bir kaç saat sonra patladı. | Open Subtitles | هذا الكاميرا معارض ويس حصلت في سيارتك في 16: 24، ولكن المنزل لم تنفجر حتى بعد بضع ساعات. |
ama ev yiyecek dolu, hepsini fazladan içki almak için harcayabilirim. | Open Subtitles | ولكن المنزل مليء بالطعام اردت فقط ان انفقه كله على، كما تعلم المشروبات الاضافية للحفلة، لذا... |
ama ev hala bizim. | Open Subtitles | ولكن المنزل مازال مِلكاً لنا. |
"ama ev çok soğuktu ninecik grip-gripcik olmamdan çok korktu. " | Open Subtitles | ولكن المنزل بارد جداً جدتي قلقة من أنني سأصاب بالبرد (درجة الحرارة جيدة يا (باربرا |
Evet ama ev artık bizim. - Zenginiz. | Open Subtitles | -أجل، ولكن المنزل لنا الآن ، |