Bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. | TED | تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه .. |
Bu da sizi değişik bir kariyer yapmaya zorlayabilir, ama aslında büyük de bir avantajı vardır: iş rekabeti yok. | TED | ربما هذا .. صادم قليلاً .. اقصد هذا التخصص ولكن في الحقيقة انه تخصص مميز اذ لا أحد ينافسك به |
Hepsi bir arada. ama aslında sadece bir tane var. | Open Subtitles | يعكس شخصا واحد والكل ولكن في الحقيقة هناك واحد فقط. |
Muhtemelen öyle, efendim, Ama gerçek şu ki görünürde suçları yok. | Open Subtitles | ربما لا سيدي , ولكن في الحقيقة لم يرتكبوا اي جريمة |
bu gerçekten hayatımın geri kalanının yönünü belirledi. ama gerçekten bu fotoğrafla ilgili en önemli şey, en yoğun şey, | TED | حددت لي حقاً بقية مسار حياتي. ولكن في الحقيقة الشيء الأكثر أهمية، والشيء الأكثر عمقاً |
Ama doğrusu idrağı yüksek zekanızın ilgisini çekeceğini bildiğim daha iddialı bir alet serisi tasarladım. | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة انا قد صممت سلسلة اجهزة طموحة اكثر واعلم ان لديك عقل مدرك |
Herkes atıcının topu aldığını düşünür, ama aslında meydancı topu alır ve diğer takım için her şey onların lehine olur. | Open Subtitles | الجميع يظن أن الضارب لديه الكرة ولكن في الحقيقة أن رجل القاعدة من أمسكها وكل شيئ يسير جيداً بالنسبة للفريق الآخر |
Bu rakam hiç bu kadar yüksek olmamıştı, ama aslında bu iyi bir haber, çünkü bu aynı zamanda insanların ölmediğini gösteriyor. | TED | لم يسبق وأن كان هذا الرقم مرتفعا هكذا ولكن في الحقيقة هذه أخبار جيدة ، لأن ما يعنيه أن الناس توقفوا عن الموت. |
Bize kontrolümüz altındaymış hissi veriyor ama aslında birer kukladan başka bir şey değiliz. | Open Subtitles | يمنحنا شعورا زائفا بالسيطرة ولكن في الحقيقة ، ونحن جميعا بيادق فقط |
Hiçbir şey yapmadan tembellik etmekten hoşnutmuşum gibi görünebilir ama aslında, hayatımın sonuna kadar bisikletli kurye olarak kalmayı planlamıyorum. | Open Subtitles | يبدوالأمروكأنيراضيعنالكسل وعدمفعلشيء يُذكر.. ولكن.. ولكن في الحقيقة .. |
Tamam, ilk zamanlar acımasızdılar, evet, ama aslında iyi çocuklar. | Open Subtitles | حسناً .. هؤلاء الرجال كانوا كذلك في البداية نعم ولكن في الحقيقة هم رجال جيدون .. |
Öyle olduğunu sanıyorsun ama aslında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | تظن أنك تعلم ، ولكن في الحقيقة أنت لاتعلم شيئا البته. |
ama aslında notlar 100 üzerinden. Bu yüzden kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة هذه العلامات هي علامات من 100 وأي اجابتين متشـابهتين صفر وكان يلزمك لحل الامتحان ان ترتجل في الاجابة |
On yıldır onun sponsoruydum. ama aslında o bana yardım etti. | Open Subtitles | كنتُ كفيلته لعشر سنوات ولكن في الحقيقة ، قد ساعدني |
Bedenini ve arzularını doyurduğunu sanıyorsun ama aslında ona hizmet ediyor ve memnun ediyorsun. | Open Subtitles | وربما تظنين أن الرغبات موجودة بداخلك ولكن في الحقيقة أنها خدمة للشيطان وإرضاء له |
Ama gerçek şu ki, sana hizmet etmen için para ödedim. | Open Subtitles | انا متفهمة .. ولكن في الحقيقة انا قد دفعت لك مقابل خدماتك ؟ |
Bart'ın Victrola işi iyi gitmedi, Ama gerçek şu ki, orayı bu akşam için kiraladım, ve bu dostlarım olmadan bir PAR-TI olamayacak, yada kimse olmadan.. | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة وبخصوص المنزل فلن اكون جاهزا الليلة ولن تكون حفلة مالم يأتي الناس |
Açıkçası, dürüst olmam gerekirse, bizim firmamızla Fransız firması arasındaki... bu şirket birleşmesi nedeniyle oldukça heyecanlıyım... Ama gerçek şu ki, ben pek Fransız hayranı sayılmam. | Open Subtitles | حسنا , ساكون صريحا أنا سعيد لهذا الدمج بين شركتنا و الفرنسيين و لكن في حالة اخرى ولكن في الحقيقة لست محبا لهذا |
ama gerçekten kendisi değildi. Sanki başka bir insana bakıyor gibiydim. | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة ليس هو إنه يبدوا كشخص أخر |
ama gerçekten evime geri dönmeliyim. | Open Subtitles | أنظرِ,في الواقع يارفاق تبدون ظريفون. ولكن في الحقيقة يجب أن اعود الى البيت. |
Ama doğrusu, bundan çok daha fazla kalbim kırılmıştı. | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة كنت محطما اكثر من ذلك |
ama gerçekte, duygular tüm sistemlerin alarmı gibidir ne hatırladığımıza, ne tür kararlar verdiğimize, ve nasıl algıladığımıza göre değişir. | TED | ولكن في الحقيقة المشاعر نظام تنبيه كامل يغير ما نتذكره أي نوع من القرارات نتخذ وكيف نرى الأمور |