Ara sıra belki, Ama çoğunlukla merkez ofiste olacağım. | Open Subtitles | ربما من وقت إلى آخر , ولكن في الغالب سأكون في المكتب المركزي |
Ama çoğunlukla havaalanlarını ve otelleri görüyoruz. | Open Subtitles | ولكن في الغالب ما نراه هي داخل الفنادق والمطارات. |
Ama genellikle babam planımın ne olduğunu sorup durdu. | Open Subtitles | بالتأكيد. ولكن في الغالب لأن والدي ظل يسألني عن خطتي |
Ama genellikle şanslı olurdum. | Open Subtitles | ولكن في الغالب كنت محظوظا. |
Maymun öldürüyorum fare, gerbil, ara sıra şişman domuz Ama en çok maymun öldürüyorum. | Open Subtitles | أقتل القرود بالإضافة إلى الجرذان , الجربوع وأحياناً الخنازير ولكن في الغالب قرود |
Ama en büyük sebebi onun ailesinin tanıştığım en tuhaf insanlar olması ve ben California'da yaşıyorum. | Open Subtitles | ولكن في الغالب لأن والديها أغرب ناس رأيتهم في حياتي رغم انني اعيش في كالفورنيا |
ama daha çok ot kafası yaşıyordum. | Open Subtitles | ولكن في الغالب قد كنت اصبح وعاء للرأس فحسب |
Baş ağrısından, mide bulantısından Ama çoğunlukla kabuslar. | Open Subtitles | اشتكى من الصداع، والغثيان، و ولكن في الغالب الكوابيس. |
Başlangıçta sanşın yaver gider diye başlıyorsun Ama çoğunlukla aynen bu gece olduğu gibi insanların, az da olsa kalan şanslarının tükenişini izliyorsun. | Open Subtitles | تبدئين بالتفكير بأنك ستكسبين القليل ، ولكن ... في الغالب ، هي هي مثل هذه الليلة فقط |
Biraz Ama çoğunlukla kötü hissettim. | Open Subtitles | قليلا. ولكن في الغالب شعرت سيئة. |
Biraz ter biraz gözyaşına, Ama çoğunlukla kana. | Open Subtitles | بعض العرق والدموع ولكن في الغالب الدم |
Ama çoğunlukla iyi yönde. | Open Subtitles | ولكن في الغالب للأفضل |
Ama en çok günah işleme korkusu. | Open Subtitles | ولكن في الغالب... الخوف في مثل الخطيئة... |
Ama en çok hâlâ hayatta olduğun için. | Open Subtitles | ولكن في الغالب لإنك لازلت حياً. |
ama daha çok s saçları için beni saklıyordu. | Open Subtitles | ولكن في الغالب كانت تبقني بعيدة عن شعرها |