"ولكن لابد أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama
        
    • fakat
        
    • gerekiyor
        
    Bu bendi patlatacak olmamız büyük talihsizlik Ama sulama yapmak zorundayız. Open Subtitles من المؤسف أن ندمر هذا السد ولكن لابد أن نروى الأرض
    Ama şunu bilmelisin ki, ne olursa olsun seni seviyorum. Open Subtitles ولكن لابد أن تعرف انني احبك, لا يهم كيف أحبك.
    Ama şunu bilmelisin ki, ne olursa olsun seni seviyorum. Open Subtitles ولكن لابد أن تعرف انني احبك, لا يهم كيف أحبك.
    fakat anlamanız gerekiyor ki, ben bu krizleri daha önce yaşadım. Open Subtitles ولكن لابد أن تتفهم أنني مررت بمثل هذه الكوارث من قبل
    Bunu yapmaktan nefret ediyorum Ama silahını ve rozetini almalıyım. Open Subtitles أكره أن أفعل هذا ولكن لابد أن آخذ شارتك وسلاحك
    Bu kişinin yaptığı gibi kaderinize müdahale edebilirsiniz Ama bunun size bir maliyet olur. TED يمكنك محاولة التلاعب بمصيرك، مثل الذي يقوم به هذا الشخص، ولكن لابد أن يكلفك ذلك شيئاً ما
    Hâlâ spekülatif Ama sizinle paylaşmalıyım. TED هي مازالت في طور التأمل، ولكن لابد أن أشارككم بها.
    Eğitimle başlamalı, Ama büyük boşluklar olduğunu kabul etmeli. TED يجب أن يبدأ ذلك بالتعليم، ولكن لابد أن يبدأ بالإعتراف أن هناك فجوات كبيرة.
    Eleştirmek istemem Ama Avrupa'da birçok kadında bunlardan olmalı. Open Subtitles أنا لا أريد أن أقول أي شيء ولكن لابد أن يكون هناك عدد قليل تماماً منها يلبس فى أوربا هذه الأيام
    Altın onların elinde beyler Ama Avrupa'da bu namussuzluğa girişebilecek kadar kabiliyetli, kurnaz.. Open Subtitles نعم لديهم الذهب يا سادة ولكن لابد أن يعثروا علي شخص في أوربا بأسرها لديه المهارة
    O da seni istiyormuş. Ama işinin bitmesini beklemelisin. Open Subtitles هي تريدك أيضاً ولكن لابد أن تنتظر حتى تنتهي من عملها
    - Bu özel bir soru. - Farkındayım Ama sormam gerek. Open Subtitles ــ هذه أمور شخصية ــ أعرف ولكن لابد أن أسألك
    Onu kendi hakkımda uyardım. Ama şimdi kimin için çalıştığını anlamalı. Open Subtitles لقد حذرته من, ولكن لابد أن يعلم من يعمل لحسابهم
    Kasabada kalmak için parayı nereden bulacaksın bilmiyorum Ama kısa zamanda bir karar vermek zorundasın. Open Subtitles لا أعلم كيف ستتدبرى المال اللازم حتى تستطيعى السفر ، ولكن ولكن لابد أن تتخذى قرار وبسرعة
    Acıdığının farkındayım, Ama seni pencere kenarından uzaklaştırmalıyız. Open Subtitles أعرف أنه مؤلم، ولكن لابد أن تبتعد عن النوافذ
    Acıdığının farkındayım, Ama seni pencere kenarından uzaklaştırmalıyız. Open Subtitles أعرف أنه مؤلم، ولكن لابد أن تبتعد عن النوافذ
    Bu kadını bulmak için elimizden geleni yapacağız, fakat sakin olmamız gerekiyor aksi halde her şey gitgide kontrolden çıkar. Open Subtitles نحن نبذل أقصى ما لدينا للعثور عليها ولكن لابد أن نحافظ على هدوئنا وإلا سيخرج كل شيء عن نطاق السيطرة
    fakat şu an bilmem gereken şey, istediğin şeyin bu olup olmadığı? Open Subtitles يمكنني إعادة تعيينك، ولكن لابد أن أعرف، هل لديك رغبة في هذا؟
    Sana karşı ılımlı davranmaya çalışıyorum Ama işinin başına dönmen gerekiyor. Open Subtitles لا اريد أن أؤذيك ولكن لابد أن تعود إلى عملك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more