"ولكن ها" - Translation from Arabic to Turkish

• Ama işte
• Ama şu
• ama bak
• ama bakın ne
• Ama buradasın

Ama işte bu şekilde çalışır.
ولكن ها هي الطريقة التي تعمل بها النفعية.

En büyük marka okullar genç yetişkinlerimizi istiyor, Ama işte iyi haber.
المدارس الكبرى تطلب ذلك من شبابنا، ولكن ها هي الأخبار الجيدة.

Ama şu anda ikimiz de burada İngilizce konuşuyoruz.
ولكن ها نحن ذا، كلانا يتحدث الانجليزية

Kötü koşullarda karşılaştık ama bak...
إذا أنا سعيد حسنا إنها لظروف سيئة ولكن ها هي

Hayatım boyunca göreceğimi sanmazdım ama bakın ne oldu.
لم أظن أنني سأرى هذا في حياتي ولكن ها نحن

Sen de burada misafir ağırlayamazsın Ama buradasın işte.
وليس مسموح لكِ أن تحظي بصحبة هنا ولكن ها أنتِ هنا.

- İzliyorum. Bir zeytin alıyorum, şu bardağın içine atıyorum, Ama işte burada.
أخذ زيتونة وألقى بها فى تلك الكأس ولكن ها هى

Ama işte Florida. Gökyüzünde görebiliyorum!
ولكن ها هي فلوريدا, في السماء يمكنني رؤيتها

Bayan Weston sizi yarı yolda bıraktığı için atınızı suçluyordu Ama işte sağ salim buradasınız.
السيدة ويستن تلوم حصانك لوضعك في وسط حقل في مكان ما ولكن ها انتي, آمنة وسليمة

Buna pek inanmamıştım Ama işte buradasın.
أعني , انني لم اصدق الآمر ولكن ها انت ذا

Ama şu an güneşli birgün gibi karşımdasın.
ولكن ها أنتِ جميله كما اليوم المشمس

Bu üstlenme hakkının olmadığı bir çabaydı Ama şu an erzakımızın tükendiği bir yerdeyiz ve yakında düşmanımız kasabayı ele geçirip buradaki herkesi öldürecek.
محاولة لم يكن لديه الحق بفعلها ولكن ها نحن الآن، بمكان حيث ...فرغنا من الطعام، ويقترب عدو ليستولي على المدينة

Ama şu anda Maracaibo'dasın.
عن مكان وجود (بورتز) ولكن ها أنت في "ماركيبو"

Ailem DePaul'e giriş şansımın %10 olduğunu söylemişti ama bak buradayım.
والدي قالوا بأن فرصتي كانت 10% فقط للدخول إلى "دي بول" ولكن ها أنا "دي بول جامعة في شيكاغو"

Parti organizatörü göstericinin arabası bozuldu dedi ama bak sen buradasın.
بان سيارة الترفيهي تعطلت ولكن ها أنت ذا

Bu yaptığım için üzgünüm. ama bak, görevi tamamladık.
أعتذر بشأن هذا ولكن ها نحن ذا، انتهينا

Evan Lee için pek umutlu değildim ama bakın ne oldu.
لم أعلق أمالاً كبيرة على (إيفان لي) ولكن ها نحن أولاء

Ama buradasın. O da burada.
ولكن ها أنتِ هنا، وها هي هناك.

Ama buradasın işte.
ولكن ها أنتَ ذا

Ama buradasın.
ولكن ها أنت هنا.