"ولم أسمع" - Translation from Arabic to Turkish

• haber almadım
• haber alamadım
• hiç haber
• duymadım ki
• haber almamıştım
• da duymadım
• hiç duymadım
• hiç duymamıştım

Evet, hamile kaldım, Peter, ve oradaki özel yerimizde ona bununla ilgili bir not bıraktım, ve bir daha ondan haber almadım.
نعم فعلتها يا بيتر، وتركت له مذكرة حيال الأمر في مكاننا الخاص هناك، ولم أسمع عنه بعدها.

O zamandan beri ondan haber almadım.
ولم أسمع عنها قط منذ ذلك الحين

Bir iş bulabilmek için şehre taşındı ve bir daha da kendisinden haber alamadım.
انتقلت إلى المدينة للبحث عن عمل ولم أسمع عنها شيئا مجدداً

Bulduğu ilk fırsatta beni o okula postaladı ve bir daha da ondan haber alamadım.
لقد ألقاني في تلك المدرسة حين سنحت له أوّل فرصة ولم أسمع منه شيئًا بعد ذلك

Ben normalde oğlumla günde iki üç kere konuşurum, ama dört gündür ondan hiç haber alamadım.
من عادتي التحدث إلى ولدي مرتين أو ثلاث يومياً، ولم أسمع منه شيئاً منذ أيام أربع

Mezardaydım,duymadım ki. Hayır,dinlemedin!
كنتُ في المقبرة ولم أسمع دعائها- لا، أنتَ لم تُصغِ لها

Geçen sonbahara beni arayıncaya kadar yıllarca ondan haber almamıştım.
لم أره ولم أسمع عنه لسنوات حتى اتصل بي الخريف الماضي

Herhangi bir boğuşma sesi falan da duymadım.
ولم أسمع صوت صراع من أي نوع

Tamam, yeter artık. Benim her yerde arkadaşlarım var, Ateş Ulusu'nda bile. Ama savaştan bahsedildiğini hiç duymadım.
حسناً, إنتظري , لدي أصدقاء في جميع أنحاء العالم حتى في أمة النار ولم أسمع عن أي حروب.

Onunla tanışmadan önce hiç duymamıştım.
ولم أسمع ,بها من قبل الا عندما التقيت بها.

ıki gün önce ayrıldı, o günden beri haber almadım.
رحل قبل يومين ولم أسمع عنه شيئاً

Bir daha ondan haber almadım.
ولم أسمع أي شئ بشأنها منذ ذلك الحين

İki hafta önce gitti ve o günden beri hiçbir haber alamadım.
لقد غادر منذ أسبوعين ولم أسمع منه شيئاً بعد

Üç hafta önce beni terk etti ve bir daha ondan haber alamadım.
تركني لثلاثة اسابيع ماضية ، ولم أسمع عنه شيئا منذ ذلك الحين

Ama bir hafta oldu ve ondan hiç haber almadım ve endişelenmeye başlıyorum...
لكن مر أسبوع ولم أسمع أى خبر عنه ...وبدأت أتساءل

Senden hiç haber alamadım.
ولم أسمع منك أي شيء أبداً

Mezardaydım,duymadım ki.
كنتُ في المقبرة ولم أسمع

Ama iki yıl geçmişti ve onlardan haber almamıştım.
لكن مر عامان ولم أسمع منهم أسمع شئ

Bir kaç gün öncesine kadar ondan bir haber almamıştım.
ولم أسمع منه شيئا مجددا حتى قبل يومين

Konuşma yaptığını da duymadım.
ولم أسمع له خطاباتٍ بعد

Ben 10 yıl Bölüm için çalıştım. Seni hiç duymadım.
لقد كنتُ في "الشعبة" لـ10 سنوات ولم أسمع عنكِ قط

Senin en yakın arkadaşınım. Bunu hiç duymamıştım.
أنا أعز أصدقائك منذ سن السادسة ولم أسمع بهذا قط