ama orada yoktun. | Open Subtitles | ولم تكن هناك |
Kafeye gittim ama orada değildin. | Open Subtitles | ذهبت الى المقهى ولم تكن هناك |
Kafeye gittim ama orada değildin. | Open Subtitles | -أين أنت؟ ذهبتُ إلى المقهى ولم تكن هناك . |
O hayali dünyaya gidip, orada yaşamak isterdim. Bunun için de insanların gardıroplarını açıp dururdum. (Gülüşmeler) Annemin erkek arkadaşının gardırobunun içini incelerdim, orada gizli ve büyülü bir ülke falan yoktu. | TED | تمنيت ان أعيش في العالم الخيالي، اريد فقط ان افتح خزانات ملابس الناس. حتى خزانة صديق أمي، ولم تكن هناك ارض سرية سحرية. |
Ne yazık ki Avogadro'nun atom fikrini çoğu bilim insanı kabul etmedi ve doğru olduğunu ispatlamanın yolu yoktu. | TED | ولسوء حظ أفوغادرو، فإن معظم العلماء لم يتقبلوا فكرة الذرة، ولم تكن هناك وسيلة لإثبات صحة كلامه. |
Ve trafiğe çözüm bulmamız için hiçbir yolumuz yoktu. | TED | ولم تكن هناك طريقة للتعامل مع الازدحام المروري في أرجاء الموقع |
Dışarıda sanki sıcaktan bir duvar vardı ve en ufak bir esinti yoktu. | Open Subtitles | الحرارةفيالخارجكانتخانقة ولم تكن هناك نسمة |