Larvalar günler ve geceler boyunca akıntı ile okyanusa dağılır. | Open Subtitles | اليرقات منتشرة بالتدفق لعدة أيام وليال |
Günler ve geceler boyunca konuşabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا التحدث معا لأيام وليال |
Habersiz günler geceler. | Open Subtitles | أيام وليال دون أية أخبار. |
Rusya adına büyükelçi Gromyko, dünyanın umutlarını bağladığı dört ana aktörün günler ve geceler boyu sürdürdükleri anlaşma ve işbirliği sonucu karara bağlanan kabullere ve hedeflere ülkesinin katkısını ekliyor. | Open Subtitles | ثـم يوقع ممثل (روسيـا)، السفيـر (جروميـكو) لتصبـح" "بلاده ملتزمة أيضاً بالبنود والمعاهدات الواردة بالميثاق بعد أيام وليال طوال من" "المفاوضات والتعاون المشترك "تشكلت أربع لجان تنصب عليها أمال العالم كله" |
Bana bir hapis hayatı gibi gelen 10-15 işçinin tek bir odada kalması 50 insanın tek bir banyoyu kullanması, gündüz ve gece fabrikadaki çalışma saatlerine göre yaşamaları gibi konular ise hiç gündeme gelmedi. | TED | مواضيع أخرى لم تطرأ أبدا تقريبا، بما في ذلك الظروف المعيشية التي بدت لي قريبة من حياة السجن: 10 أو 15 عاملا في غرفة واحدة، 50 شخصا يتقاسمون حمام واحد، أيام وليال تحكمها ساعة المصنع. |
Üç kuşaktan kadının bağlarını, bu bağların şaşırtıcı gücünün 30 yıldan uzun süre önce Çin Denizindeki küçük bir gemide 5 gün ve gece boyunca küçük kız kardeşi, annesi ve büyükannesi ile birlikte sıkışıp kalan 14 yaşındaki bir kızın hayatında nasıl kök saldığını, şu an San Francisco'da yaşayan ve bugün size bir konuşma yapan o küçük kızın | TED | كيف يمكن أن أتحدث في عشرة دقائق حول قيود النساء طوال ثلاثة عقود, حول كيف أن القوة المُذهلة لتلك القيود سيطرت على حياة فتاة الاربعة أعوام التي حُشرت هي وأختها الصغيرة وأمها وجدتها لمدة خمسة أيام وليال في مركب صغير في بحر الصين قبل اكثر من ثلاثين عاماً |
Üç gün ve gece geçti. | Open Subtitles | لقد مضت ثلاثة أيام وليال |