Şarabı acınız için önerdim, zevkiniz için değil! Elbette, hanımefendi. | Open Subtitles | كان عرضى هذا من اجل تخفيف الالم عنك وليس من اجل المتعه |
senin intikamın için değil pazarı kaç intikam sebebi çökertir? | Open Subtitles | وليس من اجل أنتقامك بكم يباع هذا السائل فى السوق ؟ |
Ülkeleri için değil, senin için savaşıyorlar. | Open Subtitles | لانهم الان يقاتلون من اجلك وليس من اجل ستالينجراد |
Benim için değil, babanın hatırası için değil, kendin için de değil. | Open Subtitles | ليس من أجلي وليس من اجل تخليد ذكرى والدك لكن من أجلك انت |
Para kenara koymak için değil, harcamak içindir! | Open Subtitles | -المال من اجل الانفاق، وليس من اجل التوفير |
Babanın seninle ilgili düşündükleri için değil. | Open Subtitles | وليس من اجل ما يظن والدك فيك |