Beş çete üyesi ve bir grup sivil. | Open Subtitles | خمسة من أفراد العصابات ومجموعة من المواطنين العاديين |
Eve doğru yürüyordum ve bir grup manyak kız bana doğru geldi. | Open Subtitles | كنت اتمشي للمنزل ومجموعة من البنات المجانين قدموا تجاهي. |
Annem ve bir grup meslektaşı, "Mahallemizi geri alacağız" adlı bir kampanya yürütüyorlardı. | Open Subtitles | أمّي ومجموعة من زملائِها، وضعوا معاً في حملة تدعى "استعادة السيطرة على الحيّ" |
Bir babun* ve birkaç devekuşu görmek için sığınağa gitmenin iyi bir fikir olduğunu düşündüğüme inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدق بأنّي فكرة الذهاب للملجأ فقط لرؤية شخص يكشف عن مؤخرته.. ومجموعة من الحُزناء كانت فكرة جيده |
sadece ben ve torbalarım ve bir sürü boş arkadaşlar. | Open Subtitles | أنا، حقيبتي. ومجموعة من الأصدقاء المزعجين. |
Geçen ay, Nijerya Lagos'ta meydana gelen İntikamcılar ile bir grup paralı asker arasında yaşanan çatışmada öldürülenlerin arasında 11'i Wakandalı da vardı. | Open Subtitles | كان هناك 11 شخص من ( الواكندا ) بين القتلي خلال الإشتباكات بين المنتقمين ومجموعة من المرتزقة في ( لاجوس ) , ( نيجيريا ) , الشهر الماضي |
Ana Khesarian ile bir grup yetimin orada nasıl durumda olduğunu öğrenebilir misin ? | Open Subtitles | ومعرفة ما إذا آنا خيساريان ومجموعة من الأيتام وصلت هناك بأمان؟ |
Babası bir şekilde açıklanabilir de Peki ya Facebook sayfası olan bir genç ve bir grup ergen arkadaş? | Open Subtitles | على الأقل يمكن تفسير مقتل والده، لكن مراهق لديه صفحة فيسبوك ومجموعة من الأصدقاء اليافعين؟ |
Bu MIT ve bir grup şirket arasında ortaklık Google ,Red Hat ve AMD anahtar bir oyuncu olarak içindedir. | TED | انها شراكة بين MIT ومجموعة من الشركات -- جوجل لديها مساهمة, رد هات -- و AMD لها دور رئيسي. |
Angel ve bir grup rahip, cehennemin dibinde. | Open Subtitles | "إنجل" ومجموعة من الراهبين في مكان مجهول. |
(Çocuk ağlıyor) Sonra, TED'in ve bir grup vizyoner hayırseverin dünyadaki en cesur fikirlerin bazılarını finanse etmek için üzerinde çalıştığı yeni bir fırsat olan Audacious Projesi'ni öğrendik. | TED | (طفل يبكي) وبعدها سمعنا عن أوديشس بروجكت، فرصة جديدة كان TED ومجموعة من فاعلي الخير ذوي الرؤى يعملون عليها لتمويل بعض من أجرأ، بل وأكثر الأفكار جرأة في العالم. |
Ya şimdi kendini utandırırsın ya da ilk dans dersinde Chelsea ve bir grup yabancının önünde utandırırsın. | Open Subtitles | انت بأستطاعتك إما احراج نفسك الان او بأستطاعتك احراج نفسك في اول فصل تعليم الرقص امام (شيلسي) ومجموعة من الغرباء |
Kendisi, eşi ve bir grup Yahudiyle. | Open Subtitles | .هو وزوجته ومجموعة من اليهود |
Leslie Uggams gururumla eve yürümeye karar verdim, ve bir grup popüler kız peşimden geldi. | Open Subtitles | قررت أن أعود إلى المنزل في مجد (ليزلي أغلمز)، ومجموعة من الفتيات الشعبيات قمن بملاحقتي. |
Aldy ve birkaç kişiyle birlikte bu hafta sonu yemeğe gelmeni istiyor. | Open Subtitles | انها تريدك ان تأتى الى العشاء معها ومع عدالى ومجموعة من الناس الرائعين هذا الاسبوع |
Bir VCR ve birkaç eski kasetin hoşuma gideceğini düşünmüş olmalı. | Open Subtitles | ظنّت أنني سأحب مشغل أشرطة الفيديو ومجموعة من التسجيلات القديمة. |
Birkaç kadın ve birkaç çocuk var. | Open Subtitles | - ليست بلدة كبيرة - فيها ثلاثة رجال ومجموعة من النساء والأولاد |
Yemek, giysi, erzak ve bir sürü eşya var. | Open Subtitles | طعام وملابس ومؤن ومجموعة من الأشياء |
Evet, senin ve bir sürü masum sığınmacı için. | Open Subtitles | أجل، أنت ومجموعة من اللاجئين الأبرياء |
Geçen ay, Nijerya Lagos'ta meydana gelen İntikamcılar ile bir grup paralı asker arasında yaşanan çatışmada öldürülenlerin arasında 11'i Wakandalı da vardı. | Open Subtitles | "هناك 11 (واكاندا) من بين أولئك القتلى خلال الأشتباك" "الذي وقع بين "المنتقمون" ومجموعة من المرتزقة في (لاغوس)، (نيجيريا) الشهر الماضي". |
Geçen ay Lagos, Nijerya'da, İntikamcılar ve bir grup paralı asker arasında çıkan çatışmada ölenlerden 11 tanesi Wakandalıydı. | Open Subtitles | كان هناك 11 شخص من ( الواكندا ) بين القتلي خلال الإشتباكات بين المنتقمين ومجموعة من المرتزقة في ( لاجوس ) , ( نيجيريا ) , الشهر الماضي |