"ومختلفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • farklı
        
    • ve
        
    Biraz çılgın, normal kızlardan farklı ama sende bir şeyler var. Open Subtitles مجنونة قليلاً، ومختلفة ..عن أيّ فتاةٍ عادية .ولكن هنالك شيءٌ بكِ
    Sen merak etme, farklı renkte anneden olma küçük kardeşim. Open Subtitles لا تقلق يا أخي الصغير من أم مغايرة ومختلفة الألون.
    Ancak aslında olan, bu şeylerin varlığı ve bunların bir şekilde bütünleşip, çakışıp, birçok farklı şekilde birbirine bağlanıyor olması. TED ولكن ما يحدث هو أن هذه الأشياء تتواجد بشكل تكاملي وبشكل متصل ومتتداخل بطرق عديدة ومختلفة.
    Avusturya, komşu ülke, biraz benzer, biraz farklı. TED النمسا، بلد مجاور، مشابهة قليلا ومختلفة قليلا.
    Bu ekstra boyutlar pek çok farklı şekillerde olabiliyor. TED الابعاد الاضافية تتشكل في اشكال متنوعة ومختلفة
    Öğrenciler bu derslerde farklı şekillerde iş birliği yaparlar. TED تعاون الطلاب في هذه الفصول بطرق عديدة ومختلفة.
    Birçok farklı robot türü olduğunu görebilirsiniz. Fakat bunlar genellikle insansı bir yapıya sahip. TED الآن، يمكنكم أن تروا هنا أنواعاً كثيرة ومختلفة من الروبوتات، لكن في الغالب هي تشبه البشر من حيث البنية.
    Bunu idrak etmek için önümüzde 70 yıl ve fazlası yok. Yani yeni bir şey bir şey denemeliyiz ve bu farklı bir şey olmalı. TED لم يعد بوسعنا الانتظار سبعين عاما لنجد حلول جديدة، مما يعني أننا بحاجة لتجربة طرق جديدة ومختلفة.
    Hayatımda ilk defa kendimi farklı bir kültürün içinde bulmuştum. TED وكانت تلك أيضا أول مرة أنغمس خلالها في ثقافة جديدة ومختلفة.
    Bunu farklı kılan ise... ödemelerin külçe altınlarla gerçekleşmesi... ve bu külçeler 1863 tarihli... ve mühürlerinde "Konfedere Amerikan Eyaletleri" yazılıydı. Open Subtitles معتادة ومختلفة بعض الشيء لكن ما يميز الصفقة هو أن الشراء تم بسبائك ذهبية التي يرجع تاريخها إلى عام 1863
    Aslında boş saatlerde ders notlarımın üzerinden farklı renkli kalemlerle geçerdim. Open Subtitles عادة أنا أستخدم ذلك الوقت في نسخ ملاحظتي عن المحاضرات باستخدام أقلام ملونة ومختلفة
    Piper bana güzel ve farklı olacağını söylemeye çalışmıştı. Open Subtitles حاول بايبر لتقول لي أنها كانت ستعمل تكون كبيرة ومختلفة.
    Bu Kira, ilk Kira'dan farklı ve acımasız. Open Subtitles طريقة كيرا هذا غبية ومختلفة عن كيرا الأول
    Ayrı ve farklı sandığın şeyler aslında birdir ve aynıdır. Open Subtitles .الأشياء التي تعتقد أنها منفصلة ومختلفة وإنها في الحقيقة واحدة ومتشابهة
    Çok farklı, ender şahsiyetlerle çalışma fırsatı buldum. Open Subtitles أنت تعلم ، اتاح لي الفرصة للعمل مع شخصيات كثيرة ومختلفة و غير عادية
    Bugün bildiğimiz, büyük hayvanlarla çok farklı grupları bağlayan ara türlerin...... ilk tarihöncesi kanıtı o oldu. Open Subtitles كان أول دليل من حقبة ما قبل التاريخ، على السلف المشترك بين مجموعات كبيرة ومختلفة من الحيوانات
    ve sonunda, birkaç farklı türde büyük hayvana ait kemikler keşfedildi. Open Subtitles وأخيراً عظام أنواع عديدة ومختلفة من الحيوانات الضخمة تم إكتشافها
    Onlar farklı hallerimiz olsa bile. Open Subtitles على الرغم من أنه كان مختلف لي ومختلفة لك.
    Bunları hızlıca geliştirmek için makine öğrenimini çok kullanıyoruz. Lakin bana göre bu örnek gerçekten heyecan verici çünkü çok farklı şeyler yapabilen tek bir programdan bahsediyoruz. TED استعملنا الكثير من التعلم الآلي لنطور الأشياء بشكل متزايد، لكن بالنسبة لي، فهذا مثال مدهش، لأنه برنامج واحد يمكنه أن يقوم بأشياء كثيرة ومختلفة.
    O zarif ve zeki, ne varsa onunla inşa ediyor, molekül molekül, yapılarını karmaşıklıkla ve çeşitlilikle yapıyor ve biz, ona yaklaşamıyoruz dahi. TED إنها متحمسة وذكية، فالبناء بما هو متاح جزيئا بجزيىء، يصنع هياكل معقدة ومختلفة فلا تستطيع حتى الاقتراب منها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more