"ومستقيم" - Translation from Arabic to Turkish

• ve

Doğruyu yanlıştan ayırmayı ve kanunların insanların rahat yaşaması için olduğunu hiç unutmadım.
في عجلة بإن سيارة الدواسة , كآن يجب علي آن آثبت لنفسي بإن القانون يمكن آن يكون صحيح ومستقيم ولمصلحة البشر

Doğruyu yanlıştan ayırmayı ve kanunların insanların rahat yaşaması için olduğunu hiç unutmadım.
في عجلة بإن سيارة الدواسة, كآن يجب علي آن آثبت لنفسي بإن القانون يمكن آن يكون صحيح ومستقيم ولمصلحة البشر

Sadece düz kenarlı ve keskin.
فقط بأنّه كَانَ حادَّ ومستقيم الحدّ لَكنِّي وَجدتُ دليل

Orada varlıklı ve düzgün biri olarak yaşayacağım.
سأستقرّ هنـاك، في حـالي ومستقيم

Sonra, vuruşu yapacağın yerde, pençe açık ve dik bir şekilde öne eğilip, vuruşu yapıp derhal geri çekileceksin.
وبينما تصل إلى الصندوق... ميل واضرب قفل الصندوق بقوّة... كف يدك يكون مفتوح ومستقيم وبعدها تسحبه باستقامة.

Zeki ve erdemli bir lider olmanız için size ilham verecektir.
وأتركه يُلهمك لتكون حاكم حكيم ومستقيم

Bu armağan da siz Majestelerinin zeki ve erdemli olduğunu hatırlatacaktır.
...ذلك أيضاً لتذكير مولاي ليكون حاكم حكيم ومستقيم

İyi ve dürüst biridir.
انه رجل صالح ومستقيم.

Kocam iyi ve dürüst bir adamdır.
.. زوجي. رجل طيب ومستقيم

Ama benim için normal ama Ben için gey ve Ben de Derek için gey.
ديريك) شاذ ومستقيم معي) (ولكنه شاذ مع (بين) و(بين) شاذ مع (ديريك

Glee kulüplerinde ve tiyatro programlarında bir tek senin gibi şarkı söyleyebilen ve biraz dans edebilen yakışıklı, heteroseksüel futbolcular yok.
(الشئ الوحيد الذي لايملكه نادي (جلي ولا المسارح لاعب كرة مثير ومستقيم يمكنه الغناء والرقص نوعا ما

Gayet dürüsttür, namusludur, sadıktır ve...
انه صاحب ضمير ومستقيم ومخلص...

Sakin ve düz bir şekilde.
أبقى هادئا ومستقيم.

Tamam. Yani D.J. yakışıklı, yalnız ve hetero bir adamla birlikte çalışıyor. Harika!
إذا (دي جي) تعمل مع رجل وسيم وأعزب ومستقيم, عظيم

Gezegendeki en erdemli ve namuslu insan.
ومستقيم على الكوكب