Peki, oradaki gibi pürüzsüz ve düz ise ne demek? | Open Subtitles | وعندما تكون ناعمة ومسطحة كما في تلك التي هناك |
düz olmayan yerde sabit duracak ve uyum sağlayacak çift bacak tesviye eklemli merdiven gördüm. | Open Subtitles | رأيت توضيح لسلم بساقين مزدوجتين ومسطحة مما يوفر الثبات والقدرة على التكيف مع الأسطح الغير متساوية |
Çok küçükler ,genelde, kare düz ve sert ve açıkçası birçoğu ilgi çekici değil, ben ve çalıştığım arkadaşlarım elektronik tasarım çıktısını ve bu süreci değiştirmenin ve geliştirmenin yollarını arıyoruz. | TED | إنها صغيرة جداً على العموم، وهي مربعة ومسطحة وقاسية وبصراحة فمعظمها ليست جذّابة ، ولذلك أنا وفريقي كنا نفكر في طرق لتغيير وخلط العملية ونتائج تصميم الإلكترونيات |
Bu benim için yeni ve heyecan verici bir şeydi çünkü daha önce yapılan çalışma 2 boyutlu düz, plastik kaplar üzerinde yapılmıştı, bu da kanser hücrelerinin vücudumuzda maruz kaldıkları koşulları çok temsil etmiyordu. | TED | كان هذا جديدًا ومثيرًا بالنسبة لي، لأن العمل السابق كان يجب أن يُنجز على أطباق بلاستيكية وثنائية الأبعاد ومسطحة والتي لم تكن حقًا مُمثِلَة لما تتعرض له الخلايا في أجسامنا. |
Dün, baktım ve... tümüyle aptalca göründü, düz, duygusuz ve çocuksu. | Open Subtitles | يوم أمس، نظرت إلى أعلى... والشيء بأكمله بدا ذلك... غبي تماما ومسطحة وغني... |
Dippy, çok büyük, düz, ayakları vardı. | Open Subtitles | "ديبي" أيضاً لديها قدم كبيرة ومسطحة |