Beni ve arkadaşlarımı rahatsız etmek dışında... - ...yapacak daha iyi bir işin yok mu? | Open Subtitles | أما لديك شيء أصلح لتفعله غير مضايقتي ومضايقة أصدقائي؟ |
Görünüşe bakılırsa, saygıdeğer liderleri onu eleştirmeye cesaret edenleri takip etmek, fotoğraflamak ve taciz etmek için rahip yardımcılarını kullanmayı seviyor. | Open Subtitles | كما يبدو أن قائدهم الموقر، يحب إرسال مساعديه لتتبع وتصوير ومضايقة الناس |
Çünkü öyle değilse, ön taraftan uyarı olmadan girmezdiniz ve benim gibi yaşlı bir adamı tutuklamazdınız, değil mi? | Open Subtitles | لأنه غير ذلك، ماكنتما لتقتحما المكان بدون مذكرة تفويض ومضايقة رجل عجوز مثلي أنا صحيح؟ |
Ukala gibi davranarak ve bir kız kardeşi kızdırarak arkadaş edinmeye çalışıyordum çünkü senden hoşlanıyorum ve sen benim gözümü korkutuyorsun. | Open Subtitles | كنت أحاول فقط التصادق مع أحدهم بالتصرف كأحمق ومضايقة أخته لأنني معجب بك |
Cesaret edemezsin! Beni ve Raider'ı rahatsız etmeyi kes! | Open Subtitles | لن تجرؤ توقفي عن مضايقتي ومضايقة كلبي |
"Ben bir polisim, masumları korurum herkesin yoluna çıkarım, babamın ölümüne kafayı takmış durumdayım ve bir şeyler çalan insanları rahatsız ederim!" | Open Subtitles | أنا أحمى الأبرياء استعراض المطر على كل شخص التوجس حول موت أبى... ومضايقة الناس الذين يسرقون أشياء |
Bu sayede Kentucky Eyaletini ve Amerika Birleşik Devletlerini taciz, "imhal" ve "görevi suismatil" suçlarından bir daha 300 bin dolar vermekten kurtaracağım. | Open Subtitles | ألف دولار أخرى بسبب تحرّش ومضايقة 300 |
Hepsini politika, evrak işleri ve LaGuerta kıçımın dibinde bitsin diye feda ettim resmen. | Open Subtitles | وأبدلتُ كلّ ذلك بالسياسة والمعاملات ومضايقة (لاغورتا) |
Dedektif Pilgrim, eğer kulübüme zorla girmeyi ve Bayan Secor gibi genç masum insanları taciz etmeyi bırakırsanız minnettar olacağım. | Open Subtitles | سأكون ممتناً يا حضرة المتحرية (بيلغريم) لو توقفت عن مداهمة نادي - ومضايقة أبرياء صغار كالآنسة (سكور) |