Bir yatı, özel bir demiryolu vagonu ve kendi diş macunu olduğu sürece. | Open Subtitles | طالما لديه يخت، وسيارة خاصة ومعجون أسنان خاص به |
Diş fırçası, diş macunu, temiz çorap ve iç çamaşırı. | Open Subtitles | فرشاة أسنان ومعجون أسنان جوارب نظيفة وثياب داخلية |
Mesela benim aldığım koku yeni biçilmiş çimen, yeni bir parşömen ve naneli diş macunu. | Open Subtitles | فعلىسبيلالمثال، أنا أشمّ رائحة عشب مقطع. وورقّ كتابة جديد ومعجون أسنان برائحة النعناع. |
Mesela benim aldığım koku yeni biçilmiş çimen, yeni bir parşömen ve naneli diş macunu. | Open Subtitles | فعلىسبيلالمثال، أنا أشمّ رائحة عشب مقطع. وورقّ كتابة جديد ومعجون أسنان برائحة النـّعناع. |
Tıraş köpüğü, jilet diş macunu getirdim. | Open Subtitles | جلبت لك كريم حلاقة، وشفرات حلاقة، ومعجون أسنان. |
- Çocuklarımın resimleri diş fırçası, diş macunu, köpük ve deodorant. | Open Subtitles | --- كانت معي صور لأولادي وفرشاة أسنان ومعجون أسنان ورغوة للشعر ومزيل للرائحة |
Diş fırçası ve diş macunu. | Open Subtitles | فرشاة أسنان ومعجون أسنان |
Diş fırçası, diş macunu. | Open Subtitles | فرشاة ومعجون أسنان |