Yarın Vivi ve benim büyük 20. gün kutlamamız var. | Open Subtitles | غدًا مخصص لـ فيفي ومناسبة مرور 20 يوم على علاقتنا |
ve onlar fevkalade şahane huylar olmayabilirler ama hala benim huylarım ve bana hakimler. | Open Subtitles | وعلى الرغم من انها ربما لاتكون عادات رائعة تظل هي عاداتي ومناسبة لي |
İnanılmaz güzel, akıl almaz derecede yetenekli, ...ve nadir ve ince ruhlu ve mütevazı ve cömert ve iyi ve harikulade, her şeyde. | Open Subtitles | أنها حسناء , مذهلة وموهوبة ونادرة , ومناسبة ومتواضعة وكريمة , ولطيفة وذكية في كل شيء |
Dur bakma... barda yaşı bana uygun,... göz kamaştırıcı bir kadın var. | Open Subtitles | حسناً, لا تنظري الآن ولكن هنالك فتاة جميلة ومناسبة العمر على البار |
Dur bakma... barda yaşı bana uygun,... göz kamaştırıcı bir kadın var. | Open Subtitles | حسناً, لا تنظري الآن ولكن هنالك فتاة جميلة ومناسبة العمر على البار |
Bu gibi şeylerin uygun yerlerde sükûnet içinde ele alınması tercih edilir. | Open Subtitles | سيختار المرء دومًا التفكير بهذه الأمور .في أماكن هادئة ومناسبة تمامًا |
Seni işe aldım, çünkü bir asistana ihtiyacım var ve senin işin gerektirdiğini verebilecek yeteneğe sahip olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | عينتك لأنني بحاجة إلى مساعد ولأننى أظن أنك موهوبة ومناسبة لهذا العمل |
Olay şu ki kadın oğlunun hoşgörülü ve gey dostu bir takımda oynamasını istiyor. | Open Subtitles | المغزى هو أنها تريد من ابنها أن يلعب لمدرسة متسامحة ومناسبة لشاذ |
Reggae'ni güçlendirilmiş ve düğünde kabul edilebilir mi seviyorsun? | Open Subtitles | هل تريدين من موسيقى الريغي ان تكون بطيئة ومناسبة لحفلات الزفاف؟ |
Hesaplı, güvenli ve rahat bir ulaşım opsiyonu haline gelmiş. | TED | انها وسيلة رخيصة وآمنة ومناسبة للأرض |
Bundan önce uygun ve düzenli bir şekilde yedi düğüne katıldım. | Open Subtitles | L أبوس]؛ لقد كان لذيذ ومناسبة في سبع حفلات الزفاف. |
Kadın hoş, formda ve 40 yaşında. | Open Subtitles | إنها مقبولة، ومناسبة وعمرها 40. |
İnsanları okumakta iyi sayılmam, ama sen dışarıdan çok becerikli ve düzgün görünüyorsun, | Open Subtitles | أنا لست جيدًا في قراءة الناس، ولكن... يبدو لي أنك واقعية جدًا ومناسبة للأوضاع في الخارج، |
Biliyor musunuz, bende bölgenin oldukça ilginç bir haritası var, çerçevelemeye uygun. | Open Subtitles | اتعلمين, لديخريطةجذابةجداً ,ومناسبة لحالتك . |
Harika, uygun, gazlı küçük bir hatchback. Sevdim. | Open Subtitles | رائعة ومناسبة احببت هالهتشباك |
Axe Sermaye, sermayedarın kayıplarını telafi etmek için Kongre'nin, federal düzenleyicilere koyduğu sınırlar dahilinde verilen bu cezayı adil, makul ve uygun buluyor. | Open Subtitles | تقبل (أكس كابيتال) غرامة كهذه وتعتبرها عادلة ومعقولة ومناسبة وفقاً للقيود التي حددها الكونغرس على المنظمين الفدراليين لاستعادة خسائر المستثمر |
- Evet, çok uygun olmuş. | Open Subtitles | -أجل، ومناسبة جدا . |
Hasta için çok uygun. | Open Subtitles | ومناسبة للمرضى |