Burası çok kalabalık. Gidip arabada konuşalım. | Open Subtitles | الجو زاحم هنا, دعنا نذهب ونتحدّث في السيّارة |
O zaman oturup bunu etraflıca konuşalım. | Open Subtitles | حسناً، اذاً، لما لا نجلس ونتحدّث بالموضوع. |
Yukarı gelin de konuşalım. | Open Subtitles | لنصعد إلى الطابق العلوي ونتحدّث عمّا فاتنا. |
Seni rahatsız eden şeyler hakkında konuşuruz. | Open Subtitles | فيستحسن أن نستغلّ الفرصة ونتحدّث عمّا يزعجكِ |
Eve geliriz ve iş hakkında konuşuruz. | Open Subtitles | سنعود إلى المنزل ونتحدّث عن العمل |
Belki daha az gürültülü bir yere gidip adamakıllı konuşabiliriz. | Open Subtitles | لعلنا يجب أن نذهب لمكان أكثر هدوءًا ونتحدّث عن الموضوع بطريقة لائقة. |
Hadi, gidip hâlâ hayatta olanla konuşalım. | Open Subtitles | . لنذهب ونتحدّث مع الشخص الّذي مازالَ حيّاً |
Hadi, gidip hâlâ hayatta olanla konuşalım. | Open Subtitles | . لنذهب ونتحدّث مع الشخص الّذي مازالَ حيّاً |
Dürüst olalım ve gerçekten ne istediğimizi konuşalım. | Open Subtitles | إذًا، لنكن واضحين ونتحدّث عن ما نريده جميعًا حقًا. |
Şimdi hepimiz oturalım ve sağduyulu bir şekilde konuşalım. | Open Subtitles | لنجلس جميعـاً ونتحدّث بعقلانيـة |
Sheila! Beraber girip sakin bir şekilde bunun hakkında konuşalım. | Open Subtitles | دعينا نذهب ونتحدّث عن هذا بشكل هادئ. |
Oturup konuşalım diye seni evime davet ettim yemek hazırladım. | Open Subtitles | حضّرت طعاماً، حتى نجلس ونتحدّث. |
Rahatlayalım ve odamıza gidip sessizce konuşalım. | Open Subtitles | دعينا نسترخي ونتحدّث بهدوء في غرفتنا |
Ofisime gel, konuşalım. | Open Subtitles | تعال إلى مكتبي سنجلس ونتحدّث |
Arkamıza yaslanıp konuşalım. | Open Subtitles | لنجلس هناك ونتحدّث |
Yemek falan... ya da oturup konuşuruz. Geçen gece seninle olmak çok iyi geldi. | Open Subtitles | نجلس ونتحدّث فقط |
Sen oturursun, ben otururum, konuşuruz. | Open Subtitles | تجلس، أجلس ونتحدّث |
Bana yardımcı olursun, Amy Fisher hakkında konuşuruz sonra New York veya daha iyi bir yer için sana düzgün bir bilet alırım. | Open Subtitles | (ستساعديني، ونتحدّث عن (إيمي فيشر، ثم سأحصل لكِ على تذكرة مناسبة لتذهبي إلى (نيويورك) أو مكانٍ أفضل. |
Pekala, neden onu arayıp da işine son vermiyorsun, ...böylece biz de oturup, neler göreceğin hakkında konuşabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، لماذا لا تتصلُّ بهم وتلغي ذلك، بينما نذهب لـ نجلس ونتحدّث عمّا تُريد رؤيته؟ |
Sorun olmayacaksa bir yerlere oturup konuşabiliriz belki. | Open Subtitles | ربّما نقدر أن نجلس ونتحدّث في مكان ما إذا كان هذا ملائمًا |
- Bir yere gidip konuşabiliriz belki. | Open Subtitles | ربما لنذهب لمكانٍ ما ونتحدّث. |