Aslında yaklaşık 15.000 çocuk, Biz konuşurken eğitiliyordu. | TED | في الواقع يجري تدريب حوالي 15.000 طفلا ونحن نتكلم. |
Biz konuşurken özel birliklerden bir takım evini sarmış durumda. | Open Subtitles | ونحن نتكلم ، فريق من القوات الخاصة يحاصر منزلك |
Biz konuşurken, CIA'in elde edebildiği kadar bilgi edinmesini talep ediyor. | Open Subtitles | ونحن نتكلم ، انه يطلب من كالة الاستخبارات المركزية انتل جمع كل ما يمكنهم |
Konuştuğumuz gibi offshore hesabınıza paranız yatırılacak. | Open Subtitles | سيتم تحويل الأموال إلى حسابك في الخارج ونحن نتكلم. |
Adamlarım bütün şehri tarıyor, Konuştuğumuz gibi, Opa. | Open Subtitles | لدي الرجال تمشيط المدينة ونحن نتكلم ، أوبا. |
Şu an Biz konuşurken... .. Beşli Konsey, bu yaz Ateş Ulusu'na yapılacak saldırıyı planlamak için toplantı yapıyor. | Open Subtitles | ونحن نتكلم مجلس الخمسة يجتمع للتخطيط لغزو أمة النار هذا الصيف |
Dünya biliyor ya şu an Biz konuşurken vajinam şehvetten nemleniyor bile olabilir. | Open Subtitles | ليعلم كل العالم... يمكن أن يكون بلدي... المهبل رطبة مع رغبة ونحن نتكلم. |
Ve Biz konuşurken bile sokaklarda kaybolmuş, dolanıyordur. | Open Subtitles | وهي تتجول بالشارع ونحن نتكلم عن فقدانها |
Senin kafa avcıların Biz konuşurken yerine geçecek kişiyi ayarlıyorlar. | Open Subtitles | الرجل الذى عينتيه يبحث عن بديلك ونحن نتكلم |
Biz konuşurken daha çok gardiyan bize doğru geliyor. | Open Subtitles | حتى الآن، هناك وتضمينه في أكثر حراس القادمة ونحن نتكلم. |
Biz konuşurken aşçılar, kasanızdan aldıkları parayı mutfaktan geçirip arka kapıya götürüyorlar. | Open Subtitles | ونحن نتكلم ، متعهدين تقديم الطعام يقومون بنقل الأموال من خزانتك ، عبر المطبخ ومباشرة الي الباب الخلفي |
Anladığım kadarıyla Ajan Ressler, Biz konuşurken evinize girip ateşli silahı almaya hazır olarak bekleyen bir ekibe sahip. | Open Subtitles | وكيل ريسلر لديه فريق يقف بجانب ونحن نتكلم على استعداد لدخول منزلك والاستيلاء على السلاح الناري. |
Biz konuşurken bile, ayrılmaya hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | حتى ونحن نتكلم هم يستعدون للرحيل |
Steve'nin sevgilisi Mary Horowitz şu an Biz konuşurken, o madende yaşam mücadelesi veriyor. | Open Subtitles | ماري هورويتز... تناضل من أجل حياتها في أسفل المنجم المهجور ونحن نتكلم. |
Biz konuşurken sülfürle dolan bir depo var. | Open Subtitles | هناك مستودع معبأ مع الكبريت ونحن نتكلم. |
Doksan beşe yakını Konuştuğumuz gibi diğer dökümhanelerde hazırlanmakta. | Open Subtitles | خمسة وتسعون اخرى قادمة من الأفران الاخرى ونحن نتكلم |
- Doksan beşe yakını Konuştuğumuz gibi diğer dökümhanelerde hazırlanmakta. | Open Subtitles | قادمة من الأفران اخرى ونحن نتكلم |
Konuştuğumuz gibi yerde. | Open Subtitles | انها على الارض ونحن نتكلم. |
Konuştuğumuz gibi partini planlıyorlar. | Open Subtitles | يخططون لحفلتك ونحن نتكلم |
- Konuştuğumuz gibi Fred onu uzağa götürüyor | Open Subtitles | فريد أخذها بعيدا ونحن نتكلم. |
Konuştuğumuz gibi o orada yolunu yapıyor. | Open Subtitles | وهو في طريقه هناك ونحن نتكلم. |