Böyle yaparız, hatırlayın, içgüdüsel olarak, zahmetsizce. | TED | ونحن نفعل ذلك, تذكروا, بالحدس, بدون مجهود. |
Biz sorunlu insanlara yardım ederiz ve bunu yapabileceğimiz her şekilde yaparız. | Open Subtitles | وما الذي أنا مشترك به جماعتي يساعدون أصحاب المشاكل ونحن نفعل ذلك بأي طريقة ممكنة |
Bir şey yapacağız dediysek yaparız. | Open Subtitles | عندما نقول سنفعل شيء، ونحن نفعل ذلك. |
Bunları kısmen çocukları korumak için yapıyoruz, değil mi? | TED | ونحن نفعل ذلك للحفاظ على سلامة الأطفال، أليس كذلك؟ |
Bunu birçok yolla yapıyoruz, birçok hastaneyle çalışıyoruz. | TED | ونحن نفعل ذلك بعدة طرق. نحن نعمل مع عدة مستشفيات |
benim grubum, ışınlamayı 10 yıl önce başardı ve düzgün aralıklarlada yapıyoruz tüm ilerleme sürecinde her yeni şey yeni bir gerçek demek ışınlama var | Open Subtitles | قامت مجموعتي بإنجاز التناقل الجزيئي قبل عشر سنوات ونحن نفعل ذلك على أساس منتظم باستمرار لتحسين أي أشياء جديدة وهكذا. |
Bunu deri değiştirme ve üreme sırasında yaparız. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك خلال طرح الريش وتربية. |
Bunu hep yaparız. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك في كل وقت. |
Hep yaparız. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك في كل وقت. |
Bazen yaparız. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك في بعض الأحيان. |
Gangsterlik yaparız. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك العصابات. |
Bunu biz de her zaman yaparız. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك في كل وقت. |
- Her zaman yaparız bunu. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك في كل وقت. |
Bu sefer doğru düzgün yaparız. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك حق هذه المرة . |
Ve biz yaparız. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك. |
Dualarımızla ve kalplerimizi açarak bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك من خلال فتح قلوبنا .وبالصلاة |
ve bunu hep yapıyoruz. Ve zihnin bu tip oyunlardan ve şablonlardan kurtulmasını ancak bu şekilde zihni izleyerek sağlayabiliriz. | TED | ونحن نفعل ذلك طيلة الوقت. وفقط عن طريق تعلم كيفية مراقبة العقل يمكننا أن نبدأ بالتخلي عن تلك الأفكار و العبارات و أنماط التفكير |
Bu bizim en adi suçlulara yaptığımız muamele ve hiç düşünmeden aynısını şempanzelere yapıyoruz. | TED | هذا هو الشيء الذي نقوم به لأسوأ المجرمين لدينا، ونحن نفعل ذلك لالشمبانزي دون حتى التفكير فيه . |
Ve bu işi bir satış ve pazarlama ekibi olmadan yapıyoruz. | TED | ونحن نفعل ذلك بدون فريق مبيعات وتسويق. |
ve şu anda bunu tehlikeli bir yolla yapıyoruz fakat ben bilimsel açıdan bir sebep göremiyorum niçin buna devam etmek zorundayız. | Open Subtitles | الحفاظ على الطاقة أمر ضروري إذا تمكنت من توليدها بطريقة خطرة ونحن نفعل ذلك حالياً في توليدها بطريقة خطرة لكنني لا أرى أي سبب من منظور علمي |