"ونخبره" - Translation from Arabic to Turkish

• söylememiz
• söyleriz
• anlatalım
• söylemeliyiz
• söyleyeceğiz

- Evet, efendim onu biran önce arayıp, parçanın artık çinlilerin elinde olmadığını ve yok edildiğini söylememiz gerekiyor.
نعم يا سيدي, يجب أن نتصل به فوراً ونخبره أن القطعة لم تعد مع الصينيين وأنها قد دُمرت

İşleri mahvettiğimizi Angel'a söylememiz gerek. Demek istediğini anlıyorum.
هذا سيء, علينا أن نجد (آنجل) ونخبره أفهم قصدك

Önce bir alıcı buluruz, sonbahara kadar beklemesini söyleriz.
ربما سوف نأتي بمشتري ونخبره بأن يأتي في الخريف

Yani istediği zaman yanımıza gelebileceğini söyleriz. Arkadaşımız oldun deriz.
ونخبره بأنه يمكنه الخروج متى شاء وبأنه فتانا

Yarın ilk iş Bay Matthews'a bilmek istediklerini anlatalım çünkü bir günü daha gözetimde geçirmektense ispiyoncu olmayı tercih ederim.
دعنا نذهب غدا ً للسيد ماثيوز ونخبره بما يريد معرفته. لأني أفضل أن أكون واشي tعلى البقاة يوم إضافي في الحجز.

"Tony'yi bulup her şeyi anlatalım" diyecektim.
" لنعثر على " توني ونخبره بكل شيء

Belki kablolu yayın parasını ödeyip, Cameron'un da pes ettiğini söylemeliyiz.
ربّما يجب أن ندفع الثمن بنفسنا ونخبره بأنها استسلمت

Bence, Marshall Evans'ı arayıp çıkacak kaydımın ilk şarkısını tamamladığımızı söylemeliyiz
أعتقد يجب أن نتصل بمارشال إيفانز ونخبره إنهينا مقطوعتنا الأولى من تسجيلنا

Amirini bulacağız bir çalışanının posta bilgilerini suistimal ettiğini ve müşterileri taciz ettiğini söyleyeceğiz.
ونخبره ان احد موظفيه اساء استخدام البيانات البريدية ويرهب العملاء

Jack'le temasa geçip, Salazar'ı kaçırmaya çalışmanın artık gereksiz olduğunu söylememiz gerekiyor.
نحتاج للاتصال بـ(جاك) ونخبره أن محاولته لتهريب (سالازار) بلا فائدة

Bir hafta sonra, solonun elimizde kaldığını ve tüm parayı kaybettiğimizi söyleriz.
نعطيها أسبوع, ونخبره ان الأغنية توقفت, وكلنا خسرنا المال ولن نكمل

Onları ayırarak. Bundan böyle bu şekilde olacağını söyleriz.
نفصل بينهما، ونخبره أن هذا ما سيكون من الآن فصاعدًا.

Ve ona olan biten herşeyi anlatalım. Hadi. Hadi.
ونخبره بكل شئ هيا هيا

Marco'ya gidelim. Hemen şimdi Marco'ya gidip anlatalım.
لنذهب إلى (ماركو) لنذهب إليه الآن ونخبره

Dr. Terry'i bulup, ona ayrılamayacağını söylemeliyiz.
"علينا أن نجد الطبيب "تيري ونخبره أن عليه ألا يستقيل

Ona her şeyin değişeceğini söylemeliyiz.
ونخبره أنّ كل شيء على وشك التغيّر

Biz sahibi arayacağım ve ona kaykayları çöpte bulduğumuzu söyleyeceğiz
سنتصل بالمالك ونخبره أننا وجدناهم بالقمامة.