Diğer taraftan Wendell Kaiser bahisçiye borçluydu ve kendisine arka çıkacak birine ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | من ناحية أخرى لديك وندل كايزر ، الذي يغرق في ديونه إلى وكيل المراهنات ويريد إزاحته من طريقه |
Bayan Wendell'ı hatırladım. "Kitaplar geç dönüyor, kitaplar geç dönüyor." | Open Subtitles | السيدة وندل. أتذكرها. "وكتب في وقت متأخر! |
Senin, Wendell Albright olmadığını ve aynı zamanda iyi bir adam olduğunu kanıtlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نريد ان نثبت انك لست وندل اولبرايت ونثبت انك رجل صالح - رجل صالح - |
Sabıkası oldukça kabarık biri var, Wendell Kaiser. | Open Subtitles | خاسر مع سجل إجرامي طويل ، وندل كايزر |
Senin yeteneklerin farklı Wendell. | Open Subtitles | مواهبك مختلفة يا وندل. |
Bir şeyler duyan sadece Wendell değil. | Open Subtitles | (وندل)، ليس الشّخص الوحيد الذي يسمع أشياء. |
Wendell duvarda hareket eden bir şeyler duyduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | (وندل)، قال أنّه سمع شيئًا يتحرّك عبر الجدران. |
Wendell, müzedeki bir heykel gibi hiç kımıldamadan durmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تبقى ثابتاً للغاية، يا (وندل) مثل تمثال في المتحف |
Oliver Wendell Holmes 101. | Open Subtitles | أوليفر وندل هولمز 101 |
Şüpheli, Wendell Holmes ateş edilmeden önce alanda görülmüş, efendim. | Open Subtitles | رجل مشكوك فيه يدعى (وندل هولمز) شوهد في المنطقة في وقت سبق إطلاق النار |
Bunu Oliver Wendell Holmes söylemiş, değil mi? | Open Subtitles | مقولة (أوليفر وندل هولمز) أليس كذلك؟ |
Max, bu Wendell ve June. | Open Subtitles | "ماكس" هذه "وندل" و "جون" |
Wendell yemezse, kimse yemez. | Open Subtitles | (اذا لم يأكل (وندل لن يأكل احد |
Wendell. | Open Subtitles | -مرحبا ً , ( وندل ) 0 |
Ya Wendell Stokes'u? | Open Subtitles | -ماذا عن ( وندل ستوكس ) ؟ |
Evet, Wendell. | Open Subtitles | نعم . وندل |
Oliver Wendell Holmes. | Open Subtitles | (أوليفير وندل هولمز) |
Peki ya Wendell? | Open Subtitles | وماذا عن (وندل)؟ |
Sen neye benzetiyorsun, Wendell? | Open Subtitles | ماذا يبدو لك هذا، (وندل)؟ |
Wendell'ı aranıza alın. | Open Subtitles | اسمحوا لـ (وندل) بالدخول |