Onu dışarıda bir yere koymak istiyoruz ve enerjisini güneşten almasını istiyoruz. | TED | ونريد أن نطلقها فى البيئة المحيطة، ونريدها أن تستمد الطاقة من الشمس. |
- İkinize bu harika fırsat için teşekkür etmek istiyoruz. | Open Subtitles | ونريد أن نستغل الفرصة لشكركما على منحنا فرصة العمل هذه. |
Biz,vergi esasının bir parçası olan... ...ve eskiden vergi ödeme yükü bulunan insanlara... ...kapı açan bu sistemleri değiştirmek istiyoruz. | TED | ونريد أن نحول النظم التي تفتح الأبواب للناس الذين كانوا سابقا من الأعباء الضريبية إلى جزءا من قاعدة الضرائب. |
Bu sinir sinyallerinin içinde çok daha fazlası var, ve daha fazlasını elde etmek istiyoruz. | TED | هناك الكثير من المعلومات في إشارات تلك الأعصاب ، ونريد أن نحصل على المزيد. |
Buraya geldik çünkü Frank kumitede dövüşecek... ve biz de ona engel olmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لأن"فرانك"سيقاتل "فى"الكـوميت ونريد أن نمنعه من ذلك |
Önde gelen alanlarda uzmanlaşmak, Ve bunu sıradışı bir şekilde yapmak istiyoruz. | TED | نريد أن نكون في الطليعة ونريد أن نؤسسه بشكل مختلف |
Ve hiçbir çocuğu ıskalamamak için bunu evrensel boyutta yapmak istiyoruz, | TED | ونريد أن نفعل هذا عالميا كي لا يفوتنا أي طفل, |
Ve birbirimizi tanımak istiyoruz, ama yapamayacağımızı düşünüyoruz. | TED | ونريد أن نعرف بعضنا البعض، لكن أعتقد أننا لا نستطيع. |
Neden? Çünkü hastayız ve bir an önce iyileşmek istiyoruz. | TED | فما السبب؟ لأننا مرضى ونريد أن نشفى سريعًا. |
Onların iyi olduğunu düşünmek istiyoruz, ama iyi değiller. | TED | ونريد أن نقتنع بأنهم بخير، ولكن هذا غير صحيح. |
Yaklaşık üç yıl önce Londra'da Howard Burton isminde bir kisi gelip bana dedi ki, temsil ettiğim bir grup ile birlikte bir teorik fizik enstitüsü kurmak istiyoruz. | TED | إذاً منذ حوالي ثلاث سنوات كنت في لندن أتى إليّ شخص يُدعى هوارد بورتون و قال لي أنا أُمثل مجموعة من الأشخاص ونريد أن نُؤسس معهداً في الفيزياء النظرية |
Yaklaşık 120 milyon dolar bütçemiz var ve iyi bir iş çıkarmak istiyoruz. | TED | لدينا ما يقارب 120 مليون دولار، ونريد أن نؤسسه بشكل جيد |
Ve Amerika'nın en önemli bestekarlarından birinin bir parçasını sizin için çalmak istiyoruz. | TED | ونريد أن نعزف لكم مقطوعة صغيرة وهي واحدة من أهم المعزوفات لأهم مؤلفي الموسيقى في أمريكا |
Ama bu sadece basit bir sinyal, ve yarın daha karmaşık sinyallere ulaşabilmeyi istiyoruz. | TED | ولكنها عبارة إشارة بسيطة ، ونريد أن نكون قادرين في المستقبل على إكتشاف إشارات معقدة أكثر. |
Bilirsiniz, buradayız ve bir şey istiyoruz. | TED | كما تعرفون، نحن هنا ونريد أن نمتلك شيئاً ما. |
Yazdiklarini cok ilginc bulduk, Prot, ve sana birkac soru sormak istiyoruz, tabi bir sakincasi yoksa. | Open Subtitles | لقد وجدنا ملحوظاتك مثيرة، بروت ونريد أن نسألك بعض الأسئلة لو لم تمانع |
- Biz de Gus Harper'ın cesedini çıkarıp lanet FBI'ın söylediği gibi öldürüldüğünü teyit etmek istiyoruz Sayın Yargıç. | Open Subtitles | ونريد أن ننبش قبر غوس هيربر لكي نتأكد أنه قتل تماما بالطريقة قالت الإف بي آي أنه قتل بها... |
Ama, artık herşeyi çözdük ve ikimizde bu berbat kasadan çıkmak için yardımınızı istiyoruz. | Open Subtitles | لكننا تخطينا هذا الآن ونريد أن نخرج من هذه الخزينة بأسرع ما يمكن |
Durum şu ki, Nareshji'nin kızı Pooja buraya geliyor ve biz siz ikinizin... | Open Subtitles | الحقيقة أن ابنة ناريش بوجا قادمة إلي هنا ونريد أن كلاكما... ..... |
Ve bunu unutmayacağız. | Open Subtitles | حتى لو كان فقط لبعضنا البعض ونريد أن ننساه |