"ونسأله" - Translation from Arabic to Turkish

• soralım
• sormuyoruz
• sorarız

Odasına aniden dalıp neler olduğunu soralım mı?
لا يمكن ان نقتحم ذلك المكان ونسأله مالذي حدث؟

O zaman onu bulalım ve soralım. Bizzat ve yüz yüze.
إذا لنجده ونسأله عن قرب , وشخصيا

Polis şefini bulup direkt olarak soralım.
يجب أن نعثر على المارشال ونسأله مباشرة

Dinle, Hagrid bizim dostumuz. Neden gidip bunu ona sormuyoruz?
إسمعا هاجريد صديقنا لم لا نذهب ونسأله وحسب؟

Neden oraya geri dönüp, neden birden bire niyetlerini değiştirdiklerini sormuyoruz?
لمَ لا نعود للداخل، ونسأله عن سبب تغيّر رأيه؟

Nereye gittiğini sorarız.
ونسأله إلى أين هو ذاهب.

Burada çalışan birini bulalım ve onun nerede olduğunu soralım.
دعينا نجد شخص يعمل هنا ونسأله عن قبره.

Pekâlâ Jerry Baker'a soralım bakalım bu konu hakkında ne hissediyor?
حسناً, لم لا نخرج (جيري بيكر) ونسأله عن شعوره تجاه هذا؟

- Gidip ona bir soralım hadi?
لماذا لا نذهب ونسأله ؟

Gidip soralım o zaman.
دعينا نذهب ونسأله.

Pekâlâ Jerry Baker'a soralım bakalım bu konu hakkında ne hissediyor?
لم لا نخرج (جيري بيكر ونسأله عن شعوره تجاه هذا؟

Bulalım da ona soralım.
حسناً, فلنعثر عليه ونسأله

Güzel soru. Hadi ona soralım.
حسناً، هيا لنعثر عليه ونسأله

Gidip Tai'ya soralım derim.
حسنٌ، أقول بأن نذهب ونسأله

Mathis'i bulup ona Ana'nın cinayetini soralım o zaman.
" لنبحث عنه ونسأله في جريمة " آنا

Öyleyse neden gidip bir sormuyoruz.
لذا لمَ لا نذهب ونسأله عن ذلك.

Neden John'u arayıp ona sormuyoruz.
لماذا لا نتصل ب "جون" الآن ونسأله عن ذلك

Yarın arayıp önce Saperstein'e sorarız.
مهلًا، سنتصل بـ (سابرستين) الآن ونسأله أولًا

Ona ailesine gerçekte ne olduğunu sorarız Reyes'in onu neden ölü istediğini.
ونسأله بعض الأسئلة عما حدث لعائلته فعلاً ولماذا تريده (رياس) ميتاً