İsviçre'deki o geceyi unuttum. Bu günlerde değişmiş bir adamım. | Open Subtitles | ونسيت تلك الليلة في سويسرا، والأيام الحالية أنا رجل مختلف. |
Bendeki sonuncuyu verdim ve başka bir tane almayı unuttum. | Open Subtitles | لقد أعطيت آخر نسخة لدي ونسيت أن أجلب نسخة أخرى |
Davete o kadar şaşırdım ki bir şey getireyim mi diye sormayı unuttum. | Open Subtitles | أجل، لقد فاجئتني الدعوة للغاية ونسيت أن أسأل إن كان عليَّ إحضار شئ |
Bu elbiseyi siyah ayakkabılarla giymek için almıştım ama yanıma almayı unutmuşum. | Open Subtitles | اشتريت هذا الثوب ليتناسب مع الحذاء الاسود ونسيت ان اضعه في الحقيبة |
Dolabıma koymuştum, çünkü kayıp eşya birimine gidecek zamanım yoktu. Üzerinden uzun bir hafta sonu geçince, tamamen unutmuşum. | Open Subtitles | لأنه لم يتسن لي الوقت كي آخذه إلى قسم المفقودات وذهبت في عطلة أسبوعية طويلة ونسيت كل شيء عنه |
Bir şey unuttun, Teğmen Pierce bana sikmeyi de öğretti. | Open Subtitles | ونسيت شيئاً أيها الملازم. علمني أيضاً كيف أضاجع. |
- Annemin dolabından çalınan Valentino'nun tıpkısının aynısı. - unutmuş olmalı. | Open Subtitles | الذي سرق منها في نفس الوقت ربما هي اعطته احداً ما ونسيت |
Pencerenin eşiğinde bir örümcek vardı, ve çöreğimi orada unutmuştum, hepsi bu. | Open Subtitles | لقد كان هناك عنكبوت على النافذة ونسيت أني أحمل بيدي كعكة محلاة |
Gruba bir baktı ve şöyle dedi, pardon unuttum, önce elini kaldırdı, yumruğunu sıktı, ve gruba "Teşekkür ederim." | TED | كان يتطلع عبر المجموعة وقال- أولاً رفع يده، ونسيت ذلك- رفع يده، قابضاً إياها، ثم قال للفريق، "شكرا لكم. |
Süre nedeniyle bahsetmeyi unuttum. Sadece üç hafta önce, Avrupalı bir grup ilk insandan-insana, beyinden-beyine bağlantıyı yaptı. | TED | ونسيت أن أذكر، بسبب الوقت، أنه منذ ثلاثة أسابيع فقط، مجموعة أوروبية عرضت أول اتصال دماغي بشري. |
Çünkü kuzenimin evindeydim ve defterimi orada unuttum, efendim. | Open Subtitles | لأنني كنت في منزل إبن عمي ونسيت دفتري هناك سـّيدي |
Hayatlarını biraz olsun düzeltmem için... 250 milyon insanın ücretimi ödediğini unuttum. | Open Subtitles | ونسيت بأني مسؤول عن 250 مليون شخصاً يدفعون لي راتبي لأجعل حياتهم أفضل |
Daphne Monet, DeWitt Albright, Carter ve diğerlerini unuttum. | Open Subtitles | ونسيت كل شيء بخصوص دافني مونيت وديويت أولبرايت وكارتر |
Geçen gün deniz kabuğu toplamaya gittim ve botlarımı yıkamayı unuttum. | Open Subtitles | ذهبت لصيد المحار قبل عدة أيام ونسيت تنظيف حذائي. |
Geçen yıl Büyük Perhiz(paskalya) için çekmeceye kaldırmıştım. Ve unutmuşum. | Open Subtitles | حفظته في الدرج للصوم الكبير السنة الماضية ونسيت أن أخرجه |
Çok sinirliydim bu yüzden çantamı unutmuşum ve benzin göstergesini kontrol etmemişim. | Open Subtitles | كنت غاضبة جدا عندما رحلت ونسيت حقيبتي ولم أتحقق من مؤشر البنزين |
Bir... bir sese bakmak için dışarı çıkmıştım ve ayağımdaki kiri silmeyi unutmuşum. | Open Subtitles | ذهبت الى الخارج لأتبين ما مصدر الضجة ونسيت أن أزيل الأوساخ من أقدامي |
Ve aynı zamanda bir dağın kenarından iple aşağı ineceğimizi söylemeyi de unuttun. | Open Subtitles | ونسيت ذكر حقيقة أننا سنهبط أسفل جانب الجبل |
Sabahtan beri onun ne kadar önemli olduğunu anlatıp duruyorsun. Tek yapmamız gereken bu kaltağın dirilmesini beklemek ve ona kılıcı saplamaktı... - ...ve sen kılıcı mı unuttun? | Open Subtitles | انت الذى تعرف كل القصه والمخطط بأكلمه ونسيت السيف |
O süre içinde adı dâhil kendine dair her şeyi unutmuş. | Open Subtitles | ونسيت كل شيء عن حياتها، بما في ذلك اسمها |
Evde şarap yapma kursuna gittiğimi hatırlasana. Araba kullanmayı unutmuştum. | Open Subtitles | هل تذكرين عندما أخذت دورة صناعة الخمر المنزلي ونسيت كيف أقود السيارة؟ |
Dağlarda fazla kaldığın için kuralları unutmuşsun. | Open Subtitles | أنت على الجبل من زمن بعيد ونسيت القواعد. |
Çıldırmıştı ve unuttu gitti. Demem o ki, peki intihar notuna ne demeli? | Open Subtitles | أصيبت بالذهول فجأة ونسيت ماذا عن مذكرة الانتحار ؟ |
Onları sevdiğini biliyorum, ama bazen onları fazlasıyla eğlenceli ve hoş bularak onlara ebeveynlik yapmayı unutuyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك تحبهما، ولكنك تجدهما أحياناً رائعين ومسلّيين، ونسيت أن تربّيهما |
Gitmeyi unuttuğum işimi de sayıyorum. | Open Subtitles | هذا يتضمن العمل الذي حصلت عليه ونسيت أن أذهب اليه |