Onun da yörüngesini değiştirmek yaklaşık bir buçuk saat alır. | Open Subtitles | ويحتاج الأمر إلى ساعة ونصف فقط ليتغير مدار ذلك القمر |
Atlantik Okyanusu'nu bir buçuk günde geçiyor. | TED | إنها تستغرق يوما ونصف فقط لتقطع المحيط الأطلسي. |
Maçın bitmesine bir buçuk dakika kalmış. Çok büyük bir farkla öndeyiz. | Open Subtitles | لدينا دقيقة ونصف فقط لنهاية اللعبة يقودنا قائد جيد |
O sadece bir buçuk gündür burada ve ben alkolizmi yeni bir kariyer alanı olarak seçmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | هي تبقى هنا يوم ونصف فقط وانا حقيقتاً ادمنت الكحول صورة جديدة لمسار وظيفي. |
Yalnızca bir buçuk hafta çıktık. | Open Subtitles | تواعدنا لمدة اسبوع ونصف فقط ماذا؟ |
2006'da New York Times ''Pazarlar'' kısmını yeniden tasarladı, sekiz sayfalık stok listelemelerini kısaltıp bir buçuk sayfalık temel pazar verisi yaptılar. | TED | في عام ٢٠٠٦، أعادت "نيويورك تايمز" تصميم قسم "الأسواق"، وتم اختصاره من ثمانية صفحات من قوائم الأسهم إلى صفحة ونصف فقط من بيانات السوق الأساسية. |
(Kahkaha) Bu ilk iki sınıf baz düzenleyicilerden birini sadece üç, birini de bir buçuk yıl önce geliştirdik. | TED | (ضحك) طورنا أول صنفين من محرري القواعد قبل ثلاثة سنوات وقبل سنة ونصف فقط. |
Sadece bir buçuk yıldır beraberiz. | Open Subtitles | نحن معاًً منذ عام ونصف فقط |
- Arabayla, bir buçuk saat falan. | Open Subtitles | -بالسيارة تقريبًا ساعة ونصف فقط |
Sadece bir buçuk ayım kaldı. | Open Subtitles | بقي لديّ شهرٌ ونصف فقط |
Yalnızca bir buçuk saatini alıyor. | Open Subtitles | استغرقت منه ساعة ونصف فقط |
Beni sadece bir buçuk saatliğine tuttun. | Open Subtitles | لقد طلبتني لساعة ونصف فقط |
Olmaz, geriye bir buçuk saatimiz kaldı. | Open Subtitles | شش ، افعليها لا ، ليس لدينا سوى ساعة ونصف فقط ! |
- Bunu biliyordum. Sadece bir buçuk yıllığına. | Open Subtitles | أعلم ذلك لسنة ونصف فقط |