Sonra bana baktı ve o küçük, minicik avucunu açtı ve yanağıma vurdu. | Open Subtitles | ...ونظر إليّ ورفع كفه الصغير، وصفعني على خدي تمامًا |
Dönüp bana baktı ve o tuhaf suratı yine gördüm. | Open Subtitles | استدار ونظر إليّ... ورأيت ذلك الوجه الغريب من جديد |
Gözlerinin içine baktım, o da bana baktı. | Open Subtitles | نظرتُ إلى عينيه، ونظر إليّ |
Açtı ve bana baktı. | Open Subtitles | قام بفتحه ونظر إليّ بعدها |
Kutuyu açtı ve bana baktı. | Open Subtitles | قام بفتحه ونظر إليّ بعدها |
(Kahkahalar) Kardeşi Miles, mezuniyet sonrası ilk iş günü yola çıkmak üzereyken, durup bana baktı ve "Neyi unutuyorum?" diye sordu. | TED | (ضحك) أخوه مايلز، يخطو نحو القطار ليومه الأول في العمل بعد تخرجه من الجامعة، حيث توقف ونظر إليّ وسألني، "هل نسيت شيئاً؟" |