"ونعبر" - Translation from Arabic to Turkish

    • geçeceğiz
        
    • inip
        
    İzinsiz olarak, çalıntı malla, uçuş planı bildirmeden resmi onay olmadan uluslararası sınırları geçeceğiz. Open Subtitles ونعبر الحدود الدولية بدون تصريح ومعنا أوز مسروق بدون تصريح طيران وبدون موافقة الجهات الرسمية
    Sonra merdivenlerden çıkacağız dışarı çıkacağız, Lexington Caddesini geçeceğiz aşağıya inip Jane'i bulacağız. Open Subtitles ومن ثم سنذهب للأعلى للخاردج ونعبر ليكسينغتون
    Burada kamp yapacağız ve şafakla birlikte sınırı geçeceğiz. Open Subtitles سوف نستريح هنا ونعبر الحدود عند بزوغ الفجر
    Yani yapmamız gereken sadece toplu halde koridora inip senin gizli kapından dışarı çıkmak. Open Subtitles إذا يجب علينا أن نحتشد جيمعا في الردهة الرئيسية ونعبر خلال بابك السري؟
    Kayıklara binip büyük denizi geçeceğiz. Open Subtitles سنأخذ المراكب ونعبر البحر العظيم
    Onu yerinden çıkaracağız ve duvarın öbür tarafına geçeceğiz. Open Subtitles الذي سنفكّه ونعبر الجدار من خلاله
    Gemileri yamacın üstüne çıkartacağız dağlardan taşıyarak hisarları geçeceğiz, sonra da nehre kolayca kaydıracağız. Open Subtitles -سنرفع القوارب فوق المنحدر ، نحملهم ونعبر الجبال، ونعيدهم ببساطة إلى النهر.
    Sonra havalimanındaki gibi metal dedektöründen geçeceğiz. Open Subtitles ونعبر كاشف المعادن كما المطار
    Araba kiralayıp sınırı "mad max" tarzında mı geçeceğiz? Open Subtitles نقوم بتأجير سيارة ونعبر الحدود كـ(ماد ماكس)؟
    Aşağı inip karşıya geçmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نهبط ونعبر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more