"ونعيش" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşarız
        
    • yaşıyoruz
        
    • yaşayacağız
        
    • yaşamak
        
    • yaşamalıyız
        
    • yaşayalım
        
    • yaşayacaktık
        
    • yaşayacağımızı
        
    Sonra onun beyaz atlı prensim olduğuna inanıp evlenirim ve sonsuza dek mutlu yaşarız, tüm çalışmalarım da boşa gider. Open Subtitles و بعد ذلك ساوقع نفسى فى حبه و التفكير فى انه اميرى الوسيم ونتزوج, ونعيش حياة سعيدة و تضيع كل احلامى للابد
    Eğer istersen işimden istifa ederim ve bir karton kutuda yaşarız. Open Subtitles وإذا كنتي تريدين يمكنني أن أستقيل من وظيفتي ونعيش في منزل متنقل
    Hayatımızı seviyor ve burada kavga ve şiddet olmadan yaşıyoruz. Open Subtitles نحنُ نحب ونعيش حياة خالية من الصراع والنزاع يا سيدي
    Bu yüzden uzunca bir süredir kamu alanlarını yiyor, içiyor, düşünüyor, yaşıyoruz. TED وبالتالي فنحن نأكل ونشرب ونفكر ونعيش الفضاءات العامة لوقت طويل جداً.
    Gidecek ve hep deniz kıyısında yaşayacağız, önceden olduğu gibi ben küçükken ve babam yanımdayken olduğu gibi. Open Subtitles سنذهب ونعيش على الشاطئ كما اعتدنا أن نفعل. عندما كنتُ صغيرة، وأبي كان موجوداً
    Şimdi Kontes Elise'in yaşadığı gibi yaşayacağız... ve tüm diğer zengin piçler gibi. Open Subtitles ونعيش كما الكونتيسة كانت تعيش وكل هؤلاء الأغنياء الأوغاد
    Mars kötü bir gezegendir; fakat bizim oraya gitmemiz için ve eğer korunabilirsek, dış yüzeyinde yaşamak için iyi bir gezegendir. TED المريخ كوكب سيء، لكن يصلح نوعا ما لنذهب إليه ونعيش على سطحه مع بعض تجهيزات الحماية.
    Tanışma partisinde başka teknecilerle tanışıp o hayat tarzını yaşamalıyız. Open Subtitles نحتاج أن نختلط مع أصحاب المراكب الأخرون ونعيش أسلوب حياتهم
    Neden tahttan vazgeçmiyorsunuz böylece, ormana gidip keşişler gibi yaşarız? Open Subtitles لماذا لا تتخلى عن العرش حيث نتقاعد ونعيش في بر الأمان كالناسكون
    Sınıf sistemini hiç takmayız olduğumuz gibi yaşarız. Open Subtitles نحن لا نلق بالاً للنظام الطبقىّ ونعيش كما نشاء.
    Buradan ayrılabilirim, kızımı geri alabilirim ve birlikte sonsuza kadar mutlu yaşarız. Open Subtitles أترك هذا المكان، وأستعيد ابنتي، ونعيش بسعادة إلى الأبد.
    Kesmek için yaşarız. Böyleyiz. Open Subtitles نحن جرّاحون ، ونعيش لنقطع ، فهذا ما يعرّفنا
    Soru: Çalışmanızda, doğru olarak kabul ettiğimiz kurgusal hikâyelerden bahsediyorsunuz ve biz onlara göre yaşıyoruz. TED سؤال: في عملك، تحدثت كثيراً عن القصص الخيالية التي يجب أن نقبلها كحقيقة، ونعيش حيواتنا بواسطتها،
    Sürekli saklanıyoruz, bir garajda yaşıyoruz. Open Subtitles نختبئ دائماً عن دائرة الهجرة ونعيش في مرآب
    Çocukları dünyaya getiriyor ve onları kaybetme korkusuyla yaşıyoruz. Open Subtitles ننجب الأطفال في هذا العالم .. ونعيش في خوف من فقدانهم ..
    O depodan çıkıp, düzgün bir evde yaşayacağız. Open Subtitles سوف نخرج من ذلك المخزن بأكمله ونعيش في منزلاً ملائم
    Böylece onu bulup, boşanıp, bizim evlenmemizi sağlayacak... ve sonsuza kadar mutlu yaşayacağız. Open Subtitles حتى نتمكّن من العثور عليه ، وتطلّق منه ونتزوّج ، ونعيش بسعادة إلى الأبد لن تعيش إلى الأبد
    Yani diyorsun ki büyüyüp yasallaşıp sonsuza dek mutlu mu yaşayacağız? Open Subtitles تقصد عندما نكبر ,ونصبح شرعيين ونعيش سعادة ابدية ؟
    Özgür bir ülkede, sevdiğim adama yeniden kavuşacağım o muhteşem günü görmek için yaşamak istedim. Open Subtitles أردتأنأعيشلهذااليومالمجيد.. عندما في يوماً ما أرتبط بالرجل الذي أحبه ونعيش في بلاد حرة.
    Herşey bitmiş. Çok boktan. Hepimiz gidip tahta kulübede yaşamalıyız" dememi istiyorsun. Open Subtitles ألأمر فوضى.يجب أن نذهب ونعيش فى كوخ على الشجر
    Çekip gidelim ve karavanda yaşayalım. Open Subtitles بجديه، نحن سنهرب بعيداً ونعيش في عربه متنقله
    Bir eve yerleşip yan yana yaşayacaktık. Open Subtitles كنا سننتقل لمنازل ونعيش جنباً بجنب
    Bana geri verip itiraf edince seni affedeceğimi ve mutlu bir şekilde yaşayacağımızı mı? Open Subtitles سترجعها وتعترف لي بما فعلت وسأسامحك ببساطة ونعيش بسعادة إلى الأبد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more