Günümüz Amerikan sanatının ırk ve cinsiyet kavramlarının kesişim noktasına hitap ediyordu. | TED | عن تقاطع العرق ونوع الجنس في فن أمريكا المعاصرة. |
Kendi hikayemi ve Dr. Alexander ve Jessica Matthews'ün hikayesini anlatmamın sebebi, onların temelde kesişim noktaları barındıran hikayeler olmasıdır; ırk, cinsiyet ve yeniliğin kesiştiği bir noktada yaşanmış hikayeler olmasıdır. | TED | يعود السبب وراء مشاركتي لكم قصتي وقصة الدكتورة ألكسندر وجيسيكا ماثيوز لكونها الأساس قصصاً متعددة الجوانب، قصص مأخوذة من حياة توجد فيها علاقة بين العرق ونوع الجنس والإختراع. |
Dizide, bana eşlik eden peluş ayıcığım ve ben LGBT topluluğu, aktivism, cinsiyet ve zamirler, rıza ve beden olumlama hakkında konuşuyoruz. | TED | في تلك السلسلة تحدثنا أنا والدمية المحببة للأطفال عن مجتمع التعددية الجنسية، وعن الأنشطة ونوع الجنس والضمائر، والقبول وإيجابية الجسد. |
Ama ben biliyordum ki, salgınlar toplumdaki çatlaklardan sadece biyolojiyi değil, ötekileştirme, dışlama, cinsiyet, sınıf ve ırk ayrımcılığını da yansıtırlar. | TED | ولكنني كنت أعرف بأن الأوبئة تظهر على مدى الانشقاقات الموجودة في مجتمعنا، والتي لا تعكس البيولوجيا فقط، وإنما الأهم من ذلك أنماط التهميش والإقصاء، والتمييز المتعلّق بالعرق ونوع الجنس والطبقات الاجتماعية وغيرها. |
Aslında, son birkaç yılda, mutluluk ile ilgili araştırmada büyük bir gelişme oldu. Örneğin, demografik yapısı, gelir ve eğitim, cinsiyet ve evlilik gibi şeylerin mutlulukla olan ilişkileri konusunda çok şey öğrendik. | TED | في الواقع ، خلال السنوات القليلة الماضية، كانت هناك ثورة في البحث عن السعادة. على سبيل المثال، لقد تعلمنا الكثير عن التركيبة الديمغرافية للسعادة ، مثل الدخل والتعليم، ونوع الجنس والزواج مرتبطه بالسعادة . |
dedim. (Kahkahalar) İşte o anda orta sınıf beyaz bir adama dönüştüğümü düşünmek hoşuma gidiyor. Sınıf, ırk ve cinsiyet diğer insanlarla ilgili değildi hepsi benimle ilgiliydi. | TED | (ضحك) لذلك أعتقد أني أصبحت شخص أبيض من الطبقة المتوسطة في تلك اللحظة، بأن الطبقة والعِرق ونوع الجنس لم تكن خاصة بالأشخاص الآخرين فقط، بل شملتني أنا أيضاً. |