"وهادئة" - Translation from Arabic to Turkish

    • sessiz
        
    • ve sakin
        
    • sakin ve
        
    • sessizce
        
    Endişelenmiştim çünkü ailem beni mümkün olduğu kadar güvenli ve sessiz bir şekilde oynamamız konusunda tembihlemişti. TED كنت متوترا لأن والدي أوصياني أن أقوم أنا وأختي بالعب بطريقة آمنة وهادئة قدر الإمكان
    İnsanlar ona bebek bakıcısı gözüyle bakardı çok kibar ve oldukça sessiz biriydi. Open Subtitles كان الناس يستخدمونه كجليس للأطفال حيث كان شخصية مهذبة وهادئة جدًا
    Tamam, biraz sessiz olmaya çalışmalısın. Open Subtitles حسناً، عليكِ المحاولة بأن تكوني لطيفةً وهادئة
    Ne kadar huzurlu ve sakin bir yemek olacağını tahmin edebilirsiniz. TED لك أن تتخيل أنها وجبة مسالمة وهادئة جدًا.
    Bazılarımız evde uzun ve sakin bir yaşamı tercih edebilir. Open Subtitles قَدْ يفضّلُ البعض حياة طويلة وهادئة في البيت.
    Mantıklı görünmediğini biliyorum ama bu ufak başkaldırı hareketi beni sakin ve aklı başında tutuyor. Open Subtitles أعلم أن هذا ليس عقلانياً ولكن هذا فنٌ صغير للعصيان يبقيني عقلانية وهادئة
    Şimdilik, o köşesinde sessizce duruyor. Open Subtitles في لحظة وهادئة في الزاوية لها.
    Fazla zaman vermeye gerek yok. Bu işi sessiz ve çabuk olarak halletmeliyiz. Open Subtitles دعنا لا نعطيه وقتاً كثير لنجعلها نهاية سريعة وهادئة
    Kibar ve sessiz ol. Ani hareketlerde bulunma. Open Subtitles كوني لطيفة وهادئة لا تقومي بحركات مفاجئة
    Büyük, güzel, çiçek açan goncalarla birlikte bahçemin sessiz ve huzurlu olmasını isterim. Open Subtitles واقتلعته منهم أفضل حديقتي مسالمة وهادئة مع براعم كبيرة، جميلة، وناضرة
    Bu operasyon titizlikle, sessiz, radarın altında kalarak yapılmalı, bu yüzden belki sen bir kişi seçersin. Open Subtitles على هذه العملية على أن تكون محكمة وهادئة وغير مشهورة لذلك تستطيع اختيار شخص واحد
    Burası daha basit. Daha sessiz. Ona ihtiyacım var. Open Subtitles الحياة بسيطة هنا, وهادئة, أحتاج إلى ذلك, وهي تحتاجني
    Çok geniş bir yer hayal edin, güzel ve de sessiz eğer elinize bir zıpkın alıp buzu kazmaya kalksanız çıkan sesi kilometrelerce uzaklıktan duyabilirsiniz. Open Subtitles تخيلي أرضاً شاسعة وجميلة وهادئة بحيث اذا اخذت رمحاً و خدشت الجليد به فإنه يمكنك سماع الصوت لأميال و أميال
    Yeniden sessiz ve hazır olduğumuzda Ian denizaltıyı çalıştıracak ve o muhribi aramaya başlayacağız. Open Subtitles مرة واحدة ونحن جيدة وهادئة مرة أخرى، وإيان الحصول تتحرك لها وإعادة مطاردة المدمرة.
    Bence oradayız ve umarım bu savaşı kazanırız ve kazandığımızda güzel, sessiz bir kutlama yapabiliriz. TED أظن أننا نعيش ذلك اليوم بالفعل، وأتمنى أن ننتصر في هذا الصراع، وعندما نفعل، بإمكاننا جميعًا الاحتفال بطريقة لطيفة وهادئة.
    Güzel, sessiz, dinlendirici bir geceden sonra. Open Subtitles بعد راحة ليلية لطيفة وهادئة ومنعشة
    Vücudum zayıf olabilir, ama ruhum güçlü ve sakin. Open Subtitles جسدي ضعيف ولكن روحي قوية وهادئة
    Ejderhalar onu çok isterler fakat bu onları mutlu ve sakin yapmak yerine onları daha çok... Open Subtitles التنين تشتهي ذلك، ولكن بدلا من أن ... تجعلها سعيدة وهادئة ... يجعلها
    Göl oldukça güzel ve sakin. Open Subtitles البحيرة لطيفة جداً وهادئة
    Nano Ülkesi küçük, ama sakin ve barışçıl bir ülkeydi. Open Subtitles مدينة نانو صغيرة , لكنها آمنة وهادئة
    Cassandra, sessizce dur. Open Subtitles كاساندرا، والبقاء لطيفة وهادئة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more