Bu bir hataydı sadece, ve Bu iyi bir şey çünkü kimsenin zarar görmediği anlamına gelir. | Open Subtitles | كانت غلطة وهذا أمر جيد لأنه يعني أن أحداً لم يتأذّ حقاً |
Şey, bundan sonra ben sizin saflarınızdayım ki Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | حسناً، من الآن فصاعداً سأكون معكم وهذا أمر جيد |
Hayır, görünüşüne önem vermiyor gibisin ve Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | لا .. أنت تبدو كأنك لا تهتم وهذا أمر جيد |
Yok olmuştu, Bu iyi bir şey çünkü kederimizi yaşamaya ve hayatımızı devam ettirmeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | تم تدميره، وهذا أمر جيد لأننا في حاجة للحزن والمضي قدما. |
- İnsanları irkiltmekten hoşlanıyorsun, bu güzel birşey. | Open Subtitles | أنت تحب التحديث وهذا أمر جيد -نعم .. |
- İnsanları irkiltmekten hoşlanıyorsun, bu güzel birşey. | Open Subtitles | أنت تحب التحديث وهذا أمر جيد -نعم .. |
Ki Bu iyi bir şey çünkü diğer türlü ortalama yarım düzine Amerikan Ajanı onu arıyor olurdu. | Open Subtitles | لا تقلقي، لقد أجريت العمل بنفسي وهذا أمر جيد |
- Bu iyi bir şey çünkü Becky, McKinley'den asla ayrılmak istemediğini açıkça belirtmişti. | Open Subtitles | وهذا أمر جيد لأن بيكي كانت واضحه بأنها لاتريد الخروج من ماكنلي |
Şuan, senin yeni sarmalındakiler hala kapalı durumda ve Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | الجينات الموجودة على شريطك الجديد لا تزال مغلقة الآن وهذا أمر جيد |
(Kahkaha) Bu iyi bir şey çünkü köpek balıkları sağlıklı bir ekosistemin göstergesidir. | TED | (ضحك) وهذا أمر جيد لأن وجود أسماك القرش هو مؤشر جيد على صحة التوازن البيئي. |
Güzel. Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | هذا، اه، وهذا أمر جيد. |
Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | وهذا أمر جيد |
Bu iyi bir şey, değil mi? | Open Subtitles | وهذا أمر جيد ؟ |
Lulu'yu atlatmışsın, ve Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | بعد (لولو) ، وهذا أمر جيد. |
- Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | وهذا أمر جيد. |
Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | وهذا أمر جيد. |
Ve Bu iyi bir şey. | Open Subtitles | وهذا أمر جيد |